Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

Ramazan Aydın
Köşe Yazarı
Ramazan Aydın
 

BALIKESİR’İN ÖNCELİKLERİ NE OLMALIDIR?

Balıkesir’in, il olarak sahip olduğu tarım, hayvancılık, zeytincilik, termal sular, madenler, ormanlar vb gibi, kendine mahsus çeşitli zenginlikleri ve özellikleri sık sık dile getirilir. Ancak, bu hususlarda derinlemesine çalışmalar yapılmaz, kabaca ifade edilir ve neredeyse bu minval üzere söylenenlere ve yazılanlara hiçbir anlam yüklenmeden geçilir gider. Ülkemizin başka illerinde ve bölgelerinde de (hem de iyi seviyelerde), pekala yapılmakta olan işleri, ille de Balıkesir’de de yapmaya çalışmanın ne anlamı olabilir? İlimizin, bilhassa sanayi alanında geri kaldığı ifade edilir; ki, bu büyük ölçüde doğrudur da. Ama, mesela burada tekstil, elektronik, metalürji vb, temel girdilerinin Balıkesir’de üretilmediği alanlarda fabrikalar kurmak yerine, doğal üretim potansiyelimize dayalı sanayi tesislerine öncelik verilmesi çok daha doğru olmaz mıydı?   BALIKESİR’E MAHSUS ÜRÜN MARKALARI Madenler haricinde, doğal olarak sahip olduğumuz tarım, hayvancılık, zeytincilik, termal sular, ormanlar vb alanlarda, Türkiye’nin (ve hatta dünyanın) en mükemmel sanayi tesisleri burada kurulsa ve mesela, dünyanın en kaliteli zeytinyağı ve zeytin ürünleri, et ve süt ürünleri ile ilgili markalar Balıkesir’den çıksa fena mı olur? Yani, güney Fransa’da ve İngiltere’nin Somerset bölgesindeki küçücük köylerin (Roquefort-Rokfor ve Cheddar-Çedar) peynir konusunda yüzyıllar önce yaptıklarını, koskoca Balıkesir neden yapamasın? Ormanlarımızda yetişmekte olan ağaçlardan, özel amaçlarla kullanılan yüksek kalitede kereste üretilerek dünya pazarlarına sürülse mesela… Dursunbey’in muhteşem Alaçam ormanlarından elde edilen yüksek nitelikli kerestelik ağaçları, neden hâlâ, “ham tomruk” olarak satıyoruz? Bu konuda, ormanlarımızdan elde edilen odunluk emvali işleyerek, çeşitli evsafta ağaç bazlı paneller üretmekte olan Kastamonu Entegre Ağaç Sanayii güzel bir örnektir.   BALIKESİRLİLER OLARAK YAPABİLCEKLERİMİZ Belki bor gibi stratejik madenlerle ilgili tesislerin kurulması, konuyla ilgili özel bir devlet politikası gerektirebilir. Ama, tarıma, ormancılığa, hayvancılığa ve termal sularımıza dayalı sanayi ile turistik ve sağlık tesislerinin, ilimizin öncelikleri haline getirilmesi, pek âlâ mahalli tercih ve planlamalarla olabilecek işlerdir. Termal sularımızın emsalsiz özelliklerine ve faydalarına rağmen, bugün maalesef, Türkiye’nin hiçbir yerinde (ve tabii Balıkesir’de de), İsviçre, Avusturya vb Avrupa ülkelerindeki gibi yüksek nitelikli termal tesisler yoktur! Termal turizm alanında faaliyet gösteren firmalarımızın, neden gidip Avrupa ülkelerindeki, gerek turistik ve gerekse sağlık amaçlı termal tesislerde incelemeler ve onlarla Türkiye’de ortak yatırımlar yapmadıkları düşündürücüdür.   YÜKSEK NİTELİKLİ MESLEK ELEMANLARI YETİŞTİRMEK Aynı şekilde, ilimizin doğal potansiyelinin yüksek düzeyli üretimlere dönüştürülmesi için gerekli olan “kalifiye eleman”ların yetiştirilmesi, ilimizdeki eğitim kuruluşlarının en önemli önceliği olması gerekirken, yerel gerçekliklerle hiçbir bağı bulunmayan genel ve maalesef “yüzeysel” müfredatlara göre eğitim yapmak, çok mu akıllıca geliyor size? Devlet, ülke genelinde, belli bazı standart eğitim programlarına göre eğitim-öğretim yapıyor olabilir. Ama, Balıkesirliler olarak, burada kuracağımız özel meslek liselerinde vereceğimiz yüksek nitelikli eğitimlerle, yerel doğal potansiyeli, yüksek standartlarda üretimlere dönüştürecek, gerek gıda ve gerekse turizm ve sağlık sektörlerinde güçlü markalar yaratacak nitelikli insan gücünü yetiştiremez miyiz?   İLBER HOCA DA AYNI KONUYA İŞARET ETTİ Geçen 9 Ekim Cumartesi akşamı, Altıeylül Belediyesi tarafından düzenlenen kitap fuarında bir konuşma yapan Prof.Dr. İlber Ortaylı da, Balıkesir’in tarım arazilerinin ne kadar değerli olduğuna işaret ederek, bu bahsettiğimiz hususlara dikkat çekti ve buradaki sanayi tesislerinin, mahalli tarım, hayvancılık, zeytincilik vb doğal kaynaklara dayalı olması gerektiğini anlattı. Hiçbir eğitimin, “olması gerektiği kalitede” olmadığı sürece, hiçbir faydasının olmayacağını, aksine, topluma ve ülkeye çok büyük zararlarının olacağını anlatan İlber hoca, “Bir toplumda, ille de herkes üniversite okumaz, okumamalıdır da! Zira, toplumların, çok iyi iş yapan kaliteli meslek adamlarına olan ihtiyaçları var ve bu çok önemlidir. Eğer evinizin su tesisatını yapacak ve onaracak iyi ustalarınız yoksa, üniversitelerde okuttuğunuz çocuklarınız hiçbir işe yaramazlar.” dedi.   ÜNİVERSİTELERİMİZ NELER YAPABİLİR? Aynı şekilde, Balıkesir Üniversitesi’nde de, mezunlarına hiçbir gelecek umudu vermeyen programları devam ettirmenin mantığı nedir? Gerçekte ne işe yaradıkları belli olmayan programlar yerine, Balıkesir’in yerel potansiyelinin gerektirdiği yüksek nitelikli meslek eğitimlerinin verileceği programlara ağırlık verilse, çok daha doğru olmaz mı? Bu anlamda, çeşitli ilçelere dağılmış olan Meslek Yüksek Okulları (MYO’lar) yeni baştan değerlendirilip, bu okullarımız, işlevsiz hale gelen bölümlerin kapatılması ormancılık, termal su teknisyenliği vb gibi yeni bölümlerin açılması ile gerçekten işe yarar elemanların yetiştiği kuruluşlar haline getirilemez mi? Ayrıca, Balıkesir gibi, zengin tarım potansiyel bulunan bir ildeki üniversitelerde, neden bir Ziraat Fakültesi olmaz? Balıkesir’in yerel tarımsal potansiyeline ağırlık veren bir Ziraat Fakültesinin açılması çok mu zor bir iştir? Balıkesir coğrafyasında yaşayan ve yetişen tüm canlı türleri (bitkiler ve hayvanlar) ile, buraya mahsus endemik canlı türleri konusunda derinlemesine bilgisi olan var mı? Ayrıca, bu türlerin toplumsal hayata etkileri ile ekonomiye kazandırılmaları vb konularda, üniversitelerimizdeki bilimadamlarının çalışmaları hakkında da pek bilgi sahibi değiliz. Bilimsel, sanatsal, toplumsal ve ekonomik fayda üret(e)meyen üniversite mezunları, ülkemiz ve milletimiz için çok büyük bir problemdir. Halk, bu tür konuları değerlendirmekte yetersiz kalabilir; ama üniversitelerimiz, bu problemin ana kaynağı olmaya devam edemezler.   RESMİ KURUM YÖNETİCİLERİ GERÇEKTE NE İŞ YAPARLAR? Üniversitelerimiz ve eğitim kurumlarımız başta olmak üzere, vatandaşlara “hizmet” etmekle yükümlü ve sorumlu olan ilimizdeki resmi kurumlara, Ankara’daki siyaset baronlarının inisiyatifleri ile atananların, kahir ekseriyetle makam, mevki ve rant vb kişisel çıkar peşinde koşmaları, günümüzde çok büyük bir sorun haline gelmiştir. Bu makam sahiplerinin, kalemlerini (ve klavyelerini) üç kuruşa satmakta olan ilimiz medya fahişelerini besleyerek, halkın (aslında Ankara’daki baronların) gözünde itibar sahibi olmaya çalışmaları ise, problemin bir başka yönünü teşkil ediyor. İlimizde gerek sosyo-kültürel ve gerekse ekonomik hayata yön vermesi gereken mevkileri ve statüleri işgal edenler, kendi kişisel çıkar ve rantların başka bir şey düşünmediklerinde, Balıkesir’in il olarak önceliklerinin neler olması gerektiği hususunda fikir üretme ve politika belirleme imkanı da ortadan kalkıyor. Zira, ihtiyaç olduğu halde, ortaya atılan güzel fikirler için uygulama zemini bulunamadığında, bir süre sonra, toplumun kayda değer fikir üretebilme kapasitesi de zayıflar. İşte Balıkesir, böyle bir kısır döngü içinde, yıllardır zamanını ve imkanlarını heba edip gitmektedir. Başkaları kazanmaya devam ederken, Balıkesir’in topyekûn kaybetmekte olduğu bu uyku halinden, biz nasıl uyanacağız acaba? Bilen varsa beri gelsin!..
Ekleme Tarihi: 11 Ekim 2021 - Pazartesi

BALIKESİR’İN ÖNCELİKLERİ NE OLMALIDIR?

Balıkesir’in, il olarak sahip olduğu tarım, hayvancılık, zeytincilik, termal sular, madenler, ormanlar vb gibi, kendine mahsus çeşitli zenginlikleri ve özellikleri sık sık dile getirilir. Ancak, bu hususlarda derinlemesine çalışmalar yapılmaz, kabaca ifade edilir ve neredeyse bu minval üzere söylenenlere ve yazılanlara hiçbir anlam yüklenmeden geçilir gider.

Ülkemizin başka illerinde ve bölgelerinde de (hem de iyi seviyelerde), pekala yapılmakta olan işleri, ille de Balıkesir’de de yapmaya çalışmanın ne anlamı olabilir? İlimizin, bilhassa sanayi alanında geri kaldığı ifade edilir; ki, bu büyük ölçüde doğrudur da. Ama, mesela burada tekstil, elektronik, metalürji vb, temel girdilerinin Balıkesir’de üretilmediği alanlarda fabrikalar kurmak yerine, doğal üretim potansiyelimize dayalı sanayi tesislerine öncelik verilmesi çok daha doğru olmaz mıydı?

 

BALIKESİR’E MAHSUS ÜRÜN MARKALARI

Madenler haricinde, doğal olarak sahip olduğumuz tarım, hayvancılık, zeytincilik, termal sular, ormanlar vb alanlarda, Türkiye’nin (ve hatta dünyanın) en mükemmel sanayi tesisleri burada kurulsa ve mesela, dünyanın en kaliteli zeytinyağı ve zeytin ürünleri, et ve süt ürünleri ile ilgili markalar Balıkesir’den çıksa fena mı olur? Yani, güney Fransa’da ve İngiltere’nin Somerset bölgesindeki küçücük köylerin (Roquefort-Rokfor ve Cheddar-Çedar) peynir konusunda yüzyıllar önce yaptıklarını, koskoca Balıkesir neden yapamasın?

Ormanlarımızda yetişmekte olan ağaçlardan, özel amaçlarla kullanılan yüksek kalitede kereste üretilerek dünya pazarlarına sürülse mesela… Dursunbey’in muhteşem Alaçam ormanlarından elde edilen yüksek nitelikli kerestelik ağaçları, neden hâlâ, “ham tomruk” olarak satıyoruz? Bu konuda, ormanlarımızdan elde edilen odunluk emvali işleyerek, çeşitli evsafta ağaç bazlı paneller üretmekte olan Kastamonu Entegre Ağaç Sanayii güzel bir örnektir.

 

BALIKESİRLİLER OLARAK YAPABİLCEKLERİMİZ

Belki bor gibi stratejik madenlerle ilgili tesislerin kurulması, konuyla ilgili özel bir devlet politikası gerektirebilir. Ama, tarıma, ormancılığa, hayvancılığa ve termal sularımıza dayalı sanayi ile turistik ve sağlık tesislerinin, ilimizin öncelikleri haline getirilmesi, pek âlâ mahalli tercih ve planlamalarla olabilecek işlerdir. Termal sularımızın emsalsiz özelliklerine ve faydalarına rağmen, bugün maalesef, Türkiye’nin hiçbir yerinde (ve tabii Balıkesir’de de), İsviçre, Avusturya vb Avrupa ülkelerindeki gibi yüksek nitelikli termal tesisler yoktur! Termal turizm alanında faaliyet gösteren firmalarımızın, neden gidip Avrupa ülkelerindeki, gerek turistik ve gerekse sağlık amaçlı termal tesislerde incelemeler ve onlarla Türkiye’de ortak yatırımlar yapmadıkları düşündürücüdür.

 

YÜKSEK NİTELİKLİ MESLEK ELEMANLARI YETİŞTİRMEK

Aynı şekilde, ilimizin doğal potansiyelinin yüksek düzeyli üretimlere dönüştürülmesi için gerekli olan “kalifiye eleman”ların yetiştirilmesi, ilimizdeki eğitim kuruluşlarının en önemli önceliği olması gerekirken, yerel gerçekliklerle hiçbir bağı bulunmayan genel ve maalesef “yüzeysel” müfredatlara göre eğitim yapmak, çok mu akıllıca geliyor size?

Devlet, ülke genelinde, belli bazı standart eğitim programlarına göre eğitim-öğretim yapıyor olabilir. Ama, Balıkesirliler olarak, burada kuracağımız özel meslek liselerinde vereceğimiz yüksek nitelikli eğitimlerle, yerel doğal potansiyeli, yüksek standartlarda üretimlere dönüştürecek, gerek gıda ve gerekse turizm ve sağlık sektörlerinde güçlü markalar yaratacak nitelikli insan gücünü yetiştiremez miyiz?

 

İLBER HOCA DA AYNI KONUYA İŞARET ETTİ

Geçen 9 Ekim Cumartesi akşamı, Altıeylül Belediyesi tarafından düzenlenen kitap fuarında bir konuşma yapan Prof.Dr. İlber Ortaylı da, Balıkesir’in tarım arazilerinin ne kadar değerli olduğuna işaret ederek, bu bahsettiğimiz hususlara dikkat çekti ve buradaki sanayi tesislerinin, mahalli tarım, hayvancılık, zeytincilik vb doğal kaynaklara dayalı olması gerektiğini anlattı.

Hiçbir eğitimin, “olması gerektiği kalitede” olmadığı sürece, hiçbir faydasının olmayacağını, aksine, topluma ve ülkeye çok büyük zararlarının olacağını anlatan İlber hoca,Bir toplumda, ille de herkes üniversite okumaz, okumamalıdır da! Zira, toplumların, çok iyi iş yapan kaliteli meslek adamlarına olan ihtiyaçları var ve bu çok önemlidir. Eğer evinizin su tesisatını yapacak ve onaracak iyi ustalarınız yoksa, üniversitelerde okuttuğunuz çocuklarınız hiçbir işe yaramazlar.” dedi.

 

ÜNİVERSİTELERİMİZ NELER YAPABİLİR?

Aynı şekilde, Balıkesir Üniversitesi’nde de, mezunlarına hiçbir gelecek umudu vermeyen programları devam ettirmenin mantığı nedir? Gerçekte ne işe yaradıkları belli olmayan programlar yerine, Balıkesir’in yerel potansiyelinin gerektirdiği yüksek nitelikli meslek eğitimlerinin verileceği programlara ağırlık verilse, çok daha doğru olmaz mı? Bu anlamda, çeşitli ilçelere dağılmış olan Meslek Yüksek Okulları (MYO’lar) yeni baştan değerlendirilip, bu okullarımız, işlevsiz hale gelen bölümlerin kapatılması ormancılık, termal su teknisyenliği vb gibi yeni bölümlerin açılması ile gerçekten işe yarar elemanların yetiştiği kuruluşlar haline getirilemez mi? Ayrıca, Balıkesir gibi, zengin tarım potansiyel bulunan bir ildeki üniversitelerde, neden bir Ziraat Fakültesi olmaz? Balıkesir’in yerel tarımsal potansiyeline ağırlık veren bir Ziraat Fakültesinin açılması çok mu zor bir iştir?

Balıkesir coğrafyasında yaşayan ve yetişen tüm canlı türleri (bitkiler ve hayvanlar) ile, buraya mahsus endemik canlı türleri konusunda derinlemesine bilgisi olan var mı? Ayrıca, bu türlerin toplumsal hayata etkileri ile ekonomiye kazandırılmaları vb konularda, üniversitelerimizdeki bilimadamlarının çalışmaları hakkında da pek bilgi sahibi değiliz. Bilimsel, sanatsal, toplumsal ve ekonomik fayda üret(e)meyen üniversite mezunları, ülkemiz ve milletimiz için çok büyük bir problemdir. Halk, bu tür konuları değerlendirmekte yetersiz kalabilir; ama üniversitelerimiz, bu problemin ana kaynağı olmaya devam edemezler.

 

RESMİ KURUM YÖNETİCİLERİ GERÇEKTE NE İŞ YAPARLAR?

Üniversitelerimiz ve eğitim kurumlarımız başta olmak üzere, vatandaşlara “hizmet” etmekle yükümlü ve sorumlu olan ilimizdeki resmi kurumlara, Ankara’daki siyaset baronlarının inisiyatifleri ile atananların, kahir ekseriyetle makam, mevki ve rant vb kişisel çıkar peşinde koşmaları, günümüzde çok büyük bir sorun haline gelmiştir.

Bu makam sahiplerinin, kalemlerini (ve klavyelerini) üç kuruşa satmakta olan ilimiz medya fahişelerini besleyerek, halkın (aslında Ankara’daki baronların) gözünde itibar sahibi olmaya çalışmaları ise, problemin bir başka yönünü teşkil ediyor.

İlimizde gerek sosyo-kültürel ve gerekse ekonomik hayata yön vermesi gereken mevkileri ve statüleri işgal edenler, kendi kişisel çıkar ve rantların başka bir şey düşünmediklerinde, Balıkesir’in il olarak önceliklerinin neler olması gerektiği hususunda fikir üretme ve politika belirleme imkanı da ortadan kalkıyor. Zira, ihtiyaç olduğu halde, ortaya atılan güzel fikirler için uygulama zemini bulunamadığında, bir süre sonra, toplumun kayda değer fikir üretebilme kapasitesi de zayıflar.

İşte Balıkesir, böyle bir kısır döngü içinde, yıllardır zamanını ve imkanlarını heba edip gitmektedir. Başkaları kazanmaya devam ederken, Balıkesir’in topyekûn kaybetmekte olduğu bu uyku halinden, biz nasıl uyanacağız acaba? Bilen varsa beri gelsin!..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve balikesirartihaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.