Başta Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu olmak üzere, diğer illerin pek çoğunda, tüm halkı ilgilendiren ortak meselelerde, o illerin tüm milletvekilleri (muhalefeti ve iktidarı ile) bir araya gelir, birlik olur ve istedikleri sonuçları söke söke alırlar. Sonra da, iktidar partisinin milletvekilleri halkın karşısında, “seçim bölgelerine getirdikleri hizmet”le övünürken, muhalefet milletvekilleri de (tüm o işler yapılırken birlikte verilen fotoğraflara ve sosyal medya paylaşımlarına dayanarak), “illerine hizmet gelmesi için iktidar milletvekillerine destek verdiklerini, baskı yaptıkların vb gibi söylemlerle”, şehre getirilen hizmetler bağlamında, kendi siyasi paylarına sahip çıkarlar. Maalesef, Balıkesir siyasileri için, bu yöntem hiç de tanıdık-bildik bir iş değildir. ANKARA’DA İŞ NASIL KOTARILIR? Bir ilin tüm milletvekillerinin birlikte hareket ettikleri hususlarda, Ankara’daki siyaset baronlarının değil, o milletvekillerinin seçim bölgelerinde yaşayan halkın istedikleri olur! Ama, eğer bir ilin milletvekilleri bir araya gelemiyorlarsa (ki Balıkesir’de, aynı partiye mensup olanlar bile çoğu zaman bir araya gelemiyor), o zaman, kesinlikle hep birlikte siyaset baronlarının talimatlarına boyun eğerler ve ancak onların emirlerini yerine getirirler. Sonra da dönüp, bunu “halka hizmet” diye anlatırken dansözlere taş çıkartırlar ve yalan-dolan ifadelerle dans ederler. Mesela, herhangi bir üst düzey bürokratın, bin km uzaktaki bir şehirden “getirilip”, Balıkesir’e atanmasını bizlere anlatırken, o yüksek(!) şahsiyetle ilgili çeşitli kerametler uydururlar. Mızrak çuvala sığmadığında ise, topu daima “yukarı”ya atarlar; artık o “yukarı” dedikleri yer neresi ise??? VEKİLLER NE İŞ YAPARLAR, BİLEN VAR MI? Temsil ettikleri bölgeye gelen hizmetlerin hiçbirine, kayda değer bir katkıları olmadığından, kendi seçim bölgelerinde, birkaç avaneleri haricinde kimsenin adam yerine bile koymadığı bu adamlar, ikballerini, Ankara’daki siyaset baronlarına yaltaklanarak sürdürmeye çalışırlar ve sadece onlara hizmet ederler. Zavallı halk da, kendileri adına Ankara’ya giden bu adamların, hiçbir zaman gerçekte ne iş yaptıkların bilmez ve anlayamaz! BALIKESİR’İN MAKUS TALİHİ Hiçbir Balıkesir çocuğunun, neden Ankara’daki herhangi üst düzey bir göreve atanmadığına, Balıkesir’deki daire müdürlüklerine neden Karadeniz’den, Doğudan ve Güneydoğudan (çoğu da filan-feşmekan cemaat, tarikat ve vakıf destekli olarak)  insanların getirildiklerine, 50 yıldır kimsenin aklı ermez bu memlekette! Sanki bu, bu şehrin makus talihi gibidir; ve bu talih kırılmadan, halkımızın umutları sönmeye devam eder. Aynı şekilde, Balıkesir’deki bir hastanenin, neden İstanbul’daki bir Tıp Fakültesine bağlandığını da anlayamaz kimse! Ve, en az 450 yatağa ihtiyacı olan Balıkesir Üniversite Hastanesine, 100 yataklı bina yapmanın ne demek olduğu da “anlaşılabilir” bir mevzu değildir halkımız için! Eğer Balıkesir çocukları Ankara’daki üst bürokratik mevkilere ve diğer illerdeki daire müdürlüklerine atanmıyorlarsa, dışarıdan hiç kimsenin de Balıkesir’e atanmasını hoşgörü ile karşılayamayız, karşılamamalıyız da! Bu, iktidarı ve muhalefeti ile, tamamen siyasilerin işidir! Ve Balıkesir, kendi siyasilerinden bunun hesabını sormasını bilmelidir. Siyasilerden bunun hesabı sorulmadığı sürece, Balıkesir çocuklarının önü açılmaz ve açılamaz!   BU GİDİŞLE İSTİKLAL MADALYASINI VER-MEZ-LER! Yine, İstiklal Harbi bitiminde, bazı illere, Milli Mücadelede gösterdikleri gayretler nedeni ile çeşitli unvanlar ve İstiklal Madalyaları verilirken, dönemin Balıkesir siyasilerinin bu mesele ile ilgilenmemiş olmaları da ayrı bir mevzudur. Şimdi, “TBMM’den, Balıkesir’e İstiklal Madalyası talep edilmesi” hususunda, çeşitli STK liderlerinin öncülüğünde beş yıldır devam edegelen yoğun bir çaba var. Ama, bakıyoruz günümüz siyasilerine (birkaçı hariç), meselenin olabildiğince dışında kalmaya, sanki özel bir titizlik gösteriyorlar! Bu halleri ile, Balıkesir’in bu konudaki görüntüsünü, son derece olumsuz etkiliyorlar ve Ankara’dakiler de, bu sebeple Balıkesirlilerin İstiklal Madalyası talebini hiç, ama hiç ciddiye almıyorlar. Ankara’daki siyaset baronlarının gözlerini ve zihinlerini açmak için, tüm siyasilerimizin birlikte Ankara’ya gitmeleri ve o baronların tepelerine resmen çökmeleri gerekiyor, hem de defalarca. “ORTAK AKIL” OLMADAN “ORTAK HAREKET” DE OLMAZ! Maalesef, “hep birlikte hareket etmek”, Balıkesir siyasilerinin çaplarını hayli aşan bir mevzudur; onlar, kendi başlarına, Balıkesir’de kendi küçük hesapları ve ayak oyunları ile; Ankara’da ise, şahsi ikballeri için, partilerinin Genel Merkezlerindeki siyaset baronlarının huzurlarında el-pençe divan durmakla ve ellerini ovuşturmakla meşguller. Bu sebeple, onlara bir “siyasi rant kapısı” anlamı taşımadığı sürece, başta Balıkesir halkının İstiklal Madalyası talebi olmak üzere, ortak meselelerimiz, onları hiç de alakadar etmiyor aslında! Tüm halkımızı ilgilendiren konularda, ortak akıl olmadan ortak hareket de mümkün olmuyor. Balıkesir’in sözüm ona belli-başlı siyasetçileri, Ankara’daki siyaset baronlarının imamlığında kendi kıblelerine dönmüş, adeta siyaset dervişliği taslıyor! Değerli hemşehrilerimiz, eğer kendi aranızda organize olup, seçtiğiniz adamların peşlerine düşmezseniz, onlar, ilimizin siyasi enerjisini kendi çıkarlarına kullanırlar ve Ankara’daki siyaset baronlarına kendilerini beğendirmek için heba ederler. Balıkesir’deki STK’lar ve meslek kuruluşları bu konuda pek çok şeyler yapabilirler; yapmıyorlarsa, onların da peşlerine düşmemiz gerekecek!