Evet… Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk seçimleri (31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri) yapıldı ve geçen yüzyılın son seçimlerinden (14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri) çok farklı bir sonuç çıktı! Öncelikle, bu sonuçların, gerek Balıkesir ve gerekse ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz.
Belki bu sonuçlar birçokları için “beklenen” olabilir; ancak, bana kalırsa, ortaya çıkan siyasi manzara, beklenenin çok ötesinde. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, doğal olarak, bu sonuçları, “partisinin başarısı” olarak görmek ve göstermek isteyecektir. Ama (kendisi ifade etmese de), gerçeğin, tümüyle bundan ibaret olmadığını da görmesi gerekiyor.
LEJYONERLER GÖNÜLLÜLERİ YENEMEZLER!
Daha önceki bazı yazılarımızda, seçim mücadelelerinde, lejyonerlerin, gönüllüler karşısında pek de şanslarının olamayacağını belirtmiştik(*). İşte, bugün seçimlerde ortaya çıkan sonuçlar, bunu büyük ölçüde doğruluyor; CHP’nin gönüllü kadroları, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)’nin lejyonerleri (paralı askerleri) karşısında, sürpriz bir başarı ortaya koydular. Elbette, bu sonuçların, tümüyle CHP kadrolarının eseri olduğunu söylemek mümkün değil; çünkü, AK Parti’nin adeta bilerek ve planlı bir şekilde yarattığı ekonomik çöküşün ve bilhassa da emeklilerin rollerini göz ardı etmemek lazım.
Türkiye genelinde ortaya çıkan siyasi manzara, şu anda CHP’nin sorumluluklarını arttırıyor; umarız, Genel Merkez’den, en küçük ilçe ve belde teşkilatlarına kadar, CHP kadroları bu sorumlulukların neler olduğu konusunda, kendilerinden beklenen feraseti ortaya koyabilirler. CHP’nin, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran parti olduğu” söylemini dillerinden düşürmüyor olsalar da, her kademedeki yönetim kadrolarının, “bu devletin kurucu partisi olmanın gerektirdiği sorumluluklar”ın, pek de bilincinde oldukları söylenemez. Öyle umuyoruz ki, bundan sonraki süreçte CHP, Türk siyaset sahnesinde, gerçekten bu devletin kurucusu olmanın şuuru içinde olduğunu gösterir. CHP artık, Milli Mücadeleyi başlatan, yürüten ve zaferle taçlandıran, sonra da Cumhuriyeti kuran o ilk kadroların ruhunu ve misyonunu bugüne taşımak ve Türk milletinin, geleceğe dair umutlarının muhatabı olarak, siyasette çok daha başarılı sonuçlar elde etmek zorundadır.
HALKIN, CHP’NİN ÜZERİNE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUK!
Çok açık söylemek gerekirse, gerek Türkiye genelinde ve gerekse Balıkesir özelinde ortaya çıkan sonuçlar, benim için büyük ölçüde sürpriz oldu. Lakin, bu sonuçların, partilerin seçim dönemindeki propaganda faaliyetleriyle ortaya çıktığını düşünmek, oldukça zor görünüyor. AK Parti’nin, halkın enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında çektiği sıkıntıları, son derece eksik ve yanlış okuduğunu düşünüyorum. Rahmetli Demirel’in de zaman zaman söylediği gibi, “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur!”…
CHP’nin bu seçimlerde “birinci parti” olarak çıkması, ister istemez, milli iradenin, AK Parti’ye yönelik uyarı mesajı olarak da yorumlanacak ve muhalif siyasiler, “erken seçim” tartışmaları başlatacaklardır. Böyle bir tartışmanın, ne gibi sonuçlar doğurabileceğini bugünden söylemek pek mümkün olmasa da, AK Parti iktidarı için Türkiye, artık “dikensiz gül bahçesi” de olmayacaktır. Dahası, Erdoğan’ın, içeride ve dışarıda, bilinen ve bilinmeyen(!) pek çok angajmana girdiği ve hakkında hayli spekülatif söylentilerin bulunduğu Kanal İstanbul Projesi’nin gerçekleştirilebilme ihtimali de, iyice zayıflayacaktır.
AHMET AKIN’IN YÜCEL YILMAZ’A ATTIĞI BEKLENMEYEN FARK
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde, CHP adayı Ahmet Akın’ın (%3-4 farkla) kazanma ihtimali kuvvetli olarak görülmekle birlikte, AK Parti adayı Yücel Yılmaz’a %11 gibi bir fark atması beklenmiyordu. Henüz kesinleşmeyen ilk sonuçlara bakılırsa, merkezdeki Altıeylül ve Karesi ilçeleri başta olmak üzere, 20 ilçenin 15’ini CHP’li adayların kazanmaları sürpriz oldu. AK Parti’nin elinde, sadece 4 ilçe kaldı (Bigadiç, Dursunbey, Havran ve Kepsut), bir ilçeyi (İvrindi) de İYİ Parti adayı kazanıyor.
Türkiye genelinde ağır bir yenilgi alan AK Parti, Balıkesir’de tam bir hezimete uğradı. Diğer taraftan bakıldığında ise, ülke genelinde oy kullanma oranının %77 olduğu dünkü seçimlerde, AK Parti’ye %2,07 fark atarak birinci parti olan CHP, Balıkesir’de tüm rakiplerini ezerek çok büyük bir zafer kazandı. Bu seçimlerin en dikkat çeken sürprizi ise, % 6,16 (2.787.214) oy alan Yeniden Refah Partisi (YRP) oldu. YRP’nin aldığı bu sonuca bakarak, önümüzdeki aylarda ve yıllarda, Milli Görüş cenahında bazı önemli gelişmelerin olacağını ve bu gelişmelerden de, AK Parti’nin büyük kayba uğrayacağını söylemek, hiç de kehanet olmaz!
MERKEZDEKİ İKİ İLÇE DAHİL, 20 İLÇEDEN 15’İNİ CHP ALDI…
Ahmet Akın, Balıkesir siyasetinde yıldızı yeni parlayan genç bir siyasetçi. Bir süre Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapmış olması sebebiyle, Ankara’daki siyaset baronları konusunda, bilgisinin ve deneyiminin olması beklenir. Bu beklentiye istinaden, umarız ki Ahmet Akın, diğer 15 ilçenin CHP’li Belediye Başkanları ile entegre olur ve senkronize bir hizmet anlayışı ortaya koyarak, Ankara’daki baronların taleplerinden önce, kendisine oy vermiş olan Balıkesir halkının taleplerini ve ihtiyaçlarını dikkate alır.
2019 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Mansur Yavaş’ın (hem de, iktidarın her türlü engellemelerine rağmen) verdikleri hizmet, bu seçimlerde, halktan büyük bir onay almış oldu. Yeni seçilen CHP’li Belediye Başkanlarının bu dönemde, İmamoğlu’nun ve Yavaş’ın hizmet anlayışlarını kendi bölgelerine taşımaları halinde, önümüzdeki ilk seçimlerde, CHP’nin tek başına iktidar olması işten bile değildir. Bu konuda, bütün gözlerin Balıkesir’de Ahmet Akın’ın ve Bursa’da da Yunus Bozbey’in üzerinde olacağı açıktır.
HALKIN VERDİĞİ MESAJI DEĞERLENDİREBİLECEKLER Mİ?
Seçimlerde halk, CHP’ye oy vermekle, AK Parti’ye çok ciddi bir uyarı çekti. CHP'nin bu uyarıyı ne kadar doğru değerlendirebileceğinden pek emin değilim; ama, AK Parti’nin doğru değerlendirebilmesi oldukça zayıf bir ihtimal. Çünkü, AK Parti’nin, birbirlerini bu ağır yenilginin sorumlusu olarak görenler arasında yaşanması kuvvetle muhtemel sen-ben kavgaları, halkın ülke genelinde verdiği asıl mesajı algılamalarına imkan vermeyecektir. CHP'ye gelince, Büyük Kongreden, itibaren İmamoğlu’nun gölgesinde kalan Genel Başkan Özgür Özel, bu sonuçlarla güç kazanacak ve ülke genelinde artık “ciddiye alınması gereken” bir siyasi lider olarak görülecektir.
Bugün Türk siyasetinde, Erdoğan dışındaki en güçlü 3 siyasi liderin üçü de CHP’de. CHP’nin bu potansiyeli tabana yayması ve teşkilat yapısını revize edebilmesi halinde, gerçekten “devleti kuran” parti olduğunu, önce kendisinin hatırlaması ve sonra da rakiplerine göstermesi mümkün olacaktır. Eğer CHP, 09 Eylül 1923 tarihinde kurulduğu günlerdeki ilkelere ve o ruha yeniden dönebilirse, Türk siyaseti, gelecekle ilgili olarak, Türk milletine büyük umutlar vaat edebilecek seviyelere gelecektir.
Bu sonuçlar, artık Balıkesir’de, doğru ya da yanlış bir dünya olumsuz spekülasyonlara ve yağma söylentilerine konu olan “AK Parti Belediyeciliği” denen dönemin sona erdiğini gösteriyor. Umarız ki, Büyükşehir ile birlikte, yeni ve yeniden seçilen CHP’li ilçe Belediye Başkanları, halkın üzerlerine yüklediği sorumlulukların bilincinde olarak; katılımcı, şaibesiz, şeffaf ve objektif biçimde, kaynakları en doğru yerlere en doğru usullerle kullanmayı hep birlikte başarsınlar.. Eğer, incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerle gündelik sen-ben kavgalarına düşmezlerse, iktidarın engellemelerini azimlerini güçlendirici etkiye dönüştürmeyi başarırlar ve halkımızın beklediği hizmet kadroları olarak temayüz ederler. Böylece, “CHP Belediyeciliği” denecek bir ekolün yaratıcı öncüleri ve kahramanları olmayı başarırlar.
“PARTİLİ MİLİTAN KADROLAR” SORUNU NASIL ÇÖZÜLECEK?
Tabii bu arada, birçoğunun ne iş yaptığı ya da ne işe yaradığı belli olmayan, yıllardır gerekli-gereksiz sebep ve bahanelerle belediyelere doldurulmuş olan bir dünya “maaşlı AK Parti militanı”nın varlığını da unutmamak gerekiyor. Bu tür marazi kişilerin isabetle tespit edilmeleri ve uygun yasal yöntemler kullanılarak belediyelerin bu asalaklardan temizlenmeleri de gerekecek. Bu konuda, sanırım Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın geçmiş beş yıllık tecrübelerinden yararlanılacaktır.
Son olarak, halkın tüm kesimlerinin, il ve ilçelerdeki diğer kurum ve kuruluşların belediye hizmetlerine katılımına imkan veren Kent Konseyleri konusunda da yeni ve farklı bir dönemin başlatılması gerekiyor. Yani, belediyelerin, bazı istisnalar dışında, münhasıran AK Parti cenahında konuşlanmış olan, meslek odaları, dernekler, vakıflar vb. gibi sivil toplum kuruluşları ile yürütmekte olduğu faaliyetlerde, bundan böyle, toplumun tüm kesimlerinin katılımına imkan verecek bir konseptin de ortaya konması gerekiyor. AK Parti belediyecileri tarafından göz ardı ve ihmal edilen, dışlanan ildeki tüm değerlere, belediye faaliyetlerine katılma yol ve imkanlarının açılmasında büyük yarar var.
Bakalım, önümüzdeki aylarda ve yıllarda, CHP Belediyeciliği, Balıkesir’de nasıl bir performans ortaya koyacak? Bekleyelim, izleyelim ve görelim!..
______________
(*) Balıkesir’de Merak Edilecek Bir Şey Kaldı mı? (20.01.2024)
Balıkesir’de Siyaset Nereye Gidiyor) (13.02.2024)
------------------