Bu yazıda mevzu edeceğimiz hususlar, sadece bugüne mahsus olmayıp, geriye doğru yaklaşık bir 50 yılı ilgilendiriyor.
Ben üniversiteyi 1975-80 yılları arasında Ankara’da okudum… Okulumuzda v kaldığımız yurtta/evde, ülkemizin çeşitli illerinden gelen arkadaşlarımız vardı. Zaman zaman o arkadaşlarımızın hemşehrileri olan, Bakanlıklardaki bazı üst düzey bürokratları ziyarete gittiğimiz, onların da bizlere bazı ikramları, yardımları filan olurdu.
Maalesef, sadece ben değil, aynı dönemde öğrencilik yaptığımız Balıkesirli arkadaşların hiçbirinin de, o 4-5 yıllık süre içinde, üst düzey görevlerde, tanıdığı-bildiği, tek bir tane bile “Balıkesirli” bürokrat yoktu!
Bilhassa Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen arkadaşlarımızın, Bakan, Müsteşar, Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, Kurum Başkanı vb. gibi, çok sayıda üst düzey tanıdıkları vardı. Biz, Balıkesirli üniversite öğrencileri olarak, çok alt düzeylerde, sadece birkaç kişi tanıyorduk, o kadar.
1985 yılında, ilkokul öğretmenliğinden ayrılarak, İstanbul’da gazeteciliğe başladım; 1993 Ocak ayında İhlas Haber Ajansı(İHA)’nı kurduk; ben, ajansın kurucu Sorumlu Yazı İşleri Müdürüydüm. Ankara büromuzdaki ve orada çalışmakta olan diğer pek çok gazeteci arkadaşlarıma, “tanıdıkları Balıkesirli üst düzey bürokrat olup olmadığını” hep sorardım; yaklaşık 15 yıllık süre boyunca, bana tek bir tane bile Balıkesirli isim bildiren olmadı!
BALIKESİR’DEN BAKINCA…
2005’de, rahmetli Sabri Uğur döneminde Balıkesir Belediyesi’ne geldim. Zaman zaman Başkanla birlikte, Ankara’da temaslarımız olurdu; Milli Eğitim Bakanlığı’nda Personel Atama Genel Müdürü olan Hüseyin Çalık (ki, onun o mevkilere yükselmesinin, Balıkesir’le hiç alakası olmayan bir hikâyesi vardır) dışında, üst düzey görevlerde, hiçbir Balıkesirlinin adını duymadım!
2009’da Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geçtim, fakülte yeni kuruluyordu ve Ankara’da çok fazla işlerimiz oluyordu… O günden bu güne, yine hiçbir Balıkesirli üst düzey bürokrat tanımadık! Bu arada, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı yapan, çok değerli iki hemşehrimizi gözardı etmiyorum; ancak, onların her ikisi de o makamlara, tamamen şahsî potansiyelleri ve imkânları ile atanmışlardır; yani, o pek muhterem “Balıkesir siyasilerinin” ve orada burada çalım satan STK Başkanlarının hiçbir fonksiyonları olmamıştır. Biz de bugüne kadar, gerek Balıkesir’le ilgili olan ve gerekse şahsi işlerimizi, hep “başka illerin (ki, bazıları da muhalefet partilerine mensupturlar) milletvekillerinin yardımları” ile hallettik. Maalesef durum, bizim açımızdan bugün hâlâ böyledir.
BALIKESİR’DE BUGÜN
Vaziyet Ankara’da böyle de, sanki Balıkesir’de çok mu farklı? Maalesef, Balıkesir’deki İl Müdürlükleri başta olmak üzere, üst düzey bürokratik makamlar konusunda (birkaç istisna dışında), durum çok daha vahimdir. Lütfen, şöyle bir gözden geçirin; ilimizde ve ilçelerimizdeki belli başlı daire müdürleri, Hastane Başhekimleri ile Balıkesir ve Bandırma 17 Eylül Üniversitelerindeki üst bürokrasi kadrolarının (hatta milletvekilleri ve İlçe Belediye Başkanlarının bile) kaç tanesi Balıkesirli acaba?
Peki, şu son 50 yıl içinde, Balıkesir haricinde herhangi başka bir ilden milletvekili olan Balıkesirli bir isim hatırlayan var mı?
Özellikle Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu illeri olmak üzere, ülkenin diğer illerinde, oralı olmayan birini, değil milletvekili ya da Belediye Başkan adayı olarak göstermek, daire müdürü olarak atamak dahi, hiçbir iktidar için kolay bir iş olmamıştır, Balıkesir dışında, bugün de durum böyledir!
Burada, konuyu ilimizde siyaset yapmakta olan şahıslar bazına indirgeyip, asıl meramımızın gölgede kalmaması için, isimlere girmiyorum. Ayrıca, bizim üzerinde durmaya çalıştığımız meselelerin isim bazında mevzu edilmesinin de, herhangi bir faydası yoktur.
BİZİM SİYASETÇİLERİMİZ ACABA NE İLE MEŞGULLER?
Peki, Balıkesirliler, bu kadar mı yeteneksiz, bu kadar mı çapsız siyasetçi ya da memurlardır? Gözlerimizin içine baka baka buralı olmayanlar Balıkesir’deki üst düzey görevlere atanırken, bizim haklarımızı koruyacak bir Allah’ın kulu yok mu bu memlekette? Balıkesir’de, sözüm ona siyaset yapan arkadaşlar, tam olarak ne ile meşguller acaba, bilen kimse var mı? Adamlar, meselâ bin şu kadar uzaktaki bir şehirden Balıkesir’e üst düzey atama yaptırıyorlar ve bizimkiler de bunu aval aval seyrediyorlar!
Siyasi parti ayrımı yapmaya hiç gerek yoktur! “Balıkesir halkının siyasi iradesinin, Ankara'daki siyaset baronlarına peşkeş çekme” noktasında, siyasi partilerin ve STK’ların birbirlerinden hiçbir farkları yoktur! Tıpkı bürokratlar konusunda olduğu gibi, benim müşahede edebildiğim kadarı ile bu konuda da, 50 yıldır durum, aşağı yukarı böyledir.
Balıkesir’deki bu durumun, sadece tek bir sebebi var; o da, çeşitli sektörlerde, Balıkesirli olan lider karakterlerin birbirlerini yemeleridir. Bizimkiler, incir çekirdeğini hiçbir zaman doldurmayacak sebeplerle ve fevkalade seviyesiz yöntemlerle birbirlerini yerken, diğer illerin siyasileri ve STK liderleri, Ankara’daki siyaset baronları ile iş bağlayarak, Balıkesir çocuklarının haklarının üzerine oturup saltanat sürüyorlar.
KÖPEKLERİNİ UYUTMAYIN!
Değerli hemşehrilerimiz! Gerek siyasi partilerde ve gerekse STK’larda oy verip seçtiklerinize kendinize hizmet ettirmek istiyorsanız, görev süreleri doluncaya kadar, onların peşlerini bırakmamanız, adeta köpeklerini uyutmamanız lazım. Eğer, gerek umumi ve gerekse bireysel hizmet taleplerinizden rahatsız olacaklarsa, bıraksınlar bu işleri, gitsinler evlerinde otursunlar…
Gelecek yazılarımızda, Balıkesir halkının milli gelire yaptığı katkıları ve yıllardır il olarak al(ama)dığı paylar ile Balıkesir’deki kurumlarla ilgili sorunları mevzu etmek umuduyla, şimdilik hoşça kalın.