31 Mart seçimleri geride kaldı. Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir’de büyük bir zafere imza atarak 15 ilçe belediyesi ile birlikte Büyükşehir Belediyesi’ni halkın iradesi ile birlikte teslim aldı.
Kazanan başkanları kutlarken; görevi devreden başkanlara da teşekkür ediyoruz.
31 Mart öncesinde yapılan pres ve baskılar karşısında efendiliğini hiç bozmayan Ahmet Akın’ın bu zaferinde en büyük etken sakin kalması ve güler yüzlü profilini hiç bozmaması oldu. DEM Parti ile ilişkilendirilmeye çalışılan, çizgi film formatında videolar ile anlatılmaya çalışılan CHP-DEM Parti ilişkisi 31 Mart akşamı yaptığı zafer konuşmasında Ahmet Akın tarafından net bir şekilde ortaya kondu; “Benim ne PKK terör örgütü ile, ne bölücülerle, ne hainlerle işim olmadı ve olamaz da…”
Sandık sonuçları da gösteriyor ki, halk da bu ilişkiye inanmamış ve yüzde 51’in üzerinde oy verdiği Ahmet Akın’ı Büyükşehir’e büyük bir zaferle getirmiştir.
Merkez ilçelerde özellikle Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı’nın bağımsız yürüttüğü çalışmaları kendi lehine avantaja çeviren Hakan Şehirli çok net bir seçim zaferi ile bu yarışta ipi önde göğüsledi.
Efendiliği, beyefendi kimliği ve parti içindeki tecrübesiyle rahat bir seçim kazanan Hakan Şehirli yıllardır hak ettiği böylesi bir göreve gelmenin haklı mutluluğunu yaşıyor.
Gelelim Karesi’ye…
Orda olay daha net…
Siyasi tecrübesi ile yıllardır bu şehir insanına hizmet etme arzusunda olduğunu bildiğimiz Avukat Mesut Akbıyık rakibine attığı farkla birlikte nasıl bir ilgiye massar olduğunu hep birlikte gördük.
O’nun hakkında çıkarılmaya çalışılan tekrar geri döner algılarına net cevaplar vererek duruşunu bozmayan Mesut Akbıyık halk nazarında büyük destek gördü.
Özellikle geçmiş tecrübeleri ile büyük bir avantajı elinde bulunduran Akbıyık’ın seçim öncesi verdiği sözleri bir bir tutmaya başlaması, sanayi sitesindeki temizlik çalışmaları, kazandığı takdirde mal beyanını belediyenin kapısına asmak gibi sözler daha ilk günlerden yerine geldi bile.
Tekraren göreve gelen başkanları kutluyor, sonraki yazılarda derinliğine inecek olduğum CHP İl Başkanı Erden Köybaşı’na ayrıca değinmek istiyorum.
İl Başkanı olduktan sonra girdiği 3 seçimde de CHP’nin 1. Parti olması tesadüf değil muhakkak. Dediğim gibi bu konu derinlemesine araştırılması gereken bir konu zamanla derinliklerini anlatacağım.
Gelelim 31 Mart öncesine…
Özellikle bir iftar yemeğinde söylenen tehdit cümleleri iş dünyasında oldukça farklı algılandı. İş dünyasının bu konudaki tepkileri önümüzdeki günlerde mutlaka dillenecektir. Hep beraber gözlemleyeceğiz.
Altıeylül Belediyesi’nde Hasan Avcı’yı saf dışı bırakıp yerine Mesut Eray’ın aday gösterilmesinin ne denli yanlış olduğu seçim sonuçlarının açıklanması ile açıkça ortaya çıkmıştır. Buna sebep olarak kamuoyu her ne kadar Yücel Yılmaz ile aralarının açık olması olarak değerlendirilse de işin iç yüzü pek de öyle değil.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygur’un büyük rol oynadığı bu değişimin sebebini önümüzdeki günlerde OSB Müdürlüğü’ne kimin getirileceği ile teyit edilecektir. Biraz bekleyelim.
Başta şahsım olmak üzere basına yapılan baskı ve zulümler neticesinde insanlar zor durumda bırakılırken; yaşanan güç zehirlenmesi bunda en büyük etkendi.
Gel gelelim güç de gitti…
Şimdi Büyükşehir ve 15 ilçe belediyesinin CHP’ye geçmesi AK Parti’de sadece 4 ilçe belediyesinin kalmasının hesapları verilecek.
Herkes suçu bir birine atacak.
Eteklerdeki taşlar dökülecek.
Şapka düşecek kel görünecek…
Bakalım fatura kime veya kimlere kesilecek.
Hep birlikte göreceğiz.
Ama şunu baştan söyleyeyim; kimse emekliyi, asgari ücretliyi, ekonomik koşulları öne sürmesin.
Önce siz ne yaptınız, ne yapmadınız ve neleri yanlış yaptınız bunu değerlendirin.
Göreceksiniz hatanın kibir ve güç zehirlenmesinde olduğunu…
Diyecek bir şey yok.
Mevlam neyler; neylerse güzel eyler….