Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Ramazan Aydın
Köşe Yazarı
Ramazan Aydın
 

TÜRK MİLLETİNİN BİLİM YILDIZLARINDAN BİRİ DAHA SÖNDÜ!

Türkiye’nin de içinde yer aldığı İslam dünyasında, bin yıla yakın bir zamandan beri, nedense pozitif bilimler alanında çalışan bilim insanlarına, neredeyse hiç ilgi gösterilmez. Dahası, pek çokları, kendi zamanlarının padişahlarının, sultanlarının ve devlet ricallerinin baskılarına maruz kalmışlardır. 20. yüzyıldan itibaren ise, Müslüman toplumlar arasından çıkan bilim insanları, kendi ülkelerinde rahat çalışma imkanı bulamadıkları ve hatta devlet ve yasa güçleri kullanılarak cezalandırma tehditlerine maruz kaldıkları için, Müslüman olmayan batılı ülkelere gitmişler ya da kaçmışlardır. İşin en kötü yanı ise, sözde Müslüman olan ülkelerin yöneticileri ve halkları, o insanların ülkelerini terk etmelerini zerrece umursamamışlardır. Bu yazımızda, birkaç hafta önce vefat eden, ülkemizde yetişen, ancak en ileri bilimsel çalışmalarını ABD’de gerçekleştiren ve alanının dünya devi olan bir isimden, Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu’ndan söz edeceğiz(*). Türk milletinin son yüzyılda yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından biri olan Prof.Dr. T.N. Veziroğlu’nu, 05 Eylül 2024 tarihinde (tam 100 yaşında) aramızdan ayrıldı. ABD’nin Miami şehrinde vefat eden Veziroğlu’nun cenazesi (vasiyeti üzerine), eşi Ayfer hanım tarafından Türkiye’ye getirildi ve devlet ricalinden hiç kimsenin katılmadığı, 50 kişiyi bile bulmayan, son derece mütevazı bir merasimle, 22 Eylül günü, İstanbul’da Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Ruhu şad, mekanı cennet-i âlâ olsun inşallah.   HİDROJEN ENERJİSİNİN BABASI Başta siyaset, iktisat ve kültürel alanlar olmak üzere, halk arasında adları yaygın olarak bilinen (“kâzip şöhretler” diyelim) çer-çöp takımının, “gündem konuları” denen zırvalarıyla meşgul edilmekte olan milletimiz, maalesef, kendi içinden çıkmış olan yıldızları görmez ve bilmez, ülkenin sözde aydınları da bu isimleri halka anlatmaz ve göstermez! İşte, başta “hidrojen” olmak üzere, “temiz enerji kaynakları” konusunda, dünyanın tanıdığı en büyük ve en önemli bilim adamı olan Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu da (son bin yıla yakın bir süredir, sayıları pek de fazla olmayan), Türk milletinin yetiştirdiği en önemli yıldızlardan biridir. Biz bu yazımızda, Veziroğlu’nun biyografisi ile ilgili ayrıntılara girmeyeceğiz (internet ortamında, yeterince bilgi bulunabilir); ancak, Türkiye’de bir “hidrojen enerjisi araştırma merkezi”nin kurulması yönündeki çabalarına yer vereceğiz. Son 40-45 yıldır, tüm dünyada “hidrojen enerjisinin babası” olarak kabul edilmekte olan Veziroğlu hoca ile, 1985 yılında tanışma onuruna ve şansına sahip oldum. Ülkemizin yetiştirdiği en önemli gazetecilerden biri olan rahmetli Ömer Doğan Öztürkmen (12 Eylül 1980 öncesindeki Ortadoğu gazetesinin sahibi) yönetiminde, İnsan ve Kâinat adlı aylık bilim ve teknoloji dergisinin (ilk sayısı Eylül-1985’te çıktı) Akademik Yayın Kurulu’nda yer alan Prof.Dr. T.Nejat Veziroğlu, o yıllarda, her ikisini de kendisinin kurduğu, ABD’de Miami Üniversitesi Temiz Enerji Araştırma Enstitüsü (Clean Energy Research Institute of University of Miami) ile Uluslararası Hidrojen Enerjisi Derneği’nin (International Association for Hydrogen Energy-IAHE) Başkanı’ydı.   İNSAN VE KÂİNAT DERGİSİ / BİLİM VE TEKNOLOJİ VAKFI Türkiye Gazetesi Yayın Topluluğu (daha sonra “İhlas Holding”) tarafından yayınlanan İnsan ve Kâinat dergisinin en önemli yayın önceliği, bilim ve teknoloji alanlarında gündemde olan “en son” araştırmalardı. O dönemde, kapak konusu yaptığımız konuların pek çoğu, gerek dünyada ve gerekse Türkiye’de, oldukça uzun yıllar sonra yaygınlaşmıştır. Dergi olarak, dünyanın en önemli bilimsel ve teknolojik araştırma-geliştirme merkezleri ile olan temaslarımızda, Nejat hoca, bizim en önemli yol göstericimiz ve referansımızdı. Dergimizin, hemen her sayısında Nejat hocanın bir yazısı ya da onunla çeşitli konularda yaptığımız röportajları yer alırdı. Her yıl mutlaka birkaç aylığına Türkiye’ye gelir, İnsan ve Kâinat dergisi ve ekip olarak bizlerle yakından ilgilenir, dergimizin sahibi olan rahmetli Enver Ören’i, bilim ve teknoloji ile yakından ilgilenmesi hususunda teşvik eder, çeşitli tavsiyelerde bulunurdu. Onun telkin ve tavsiyeleri ile Enver Ören başkanlığında (hepsi de merhum), Ömer Doğan Öztürkmen, Prof.Dr. Ahmet Yüksel Özemre, Prof.Dr. Mehmet Nimet Özdaş, Prof.Dr. Asım Orhan Barut, Prof.Dr. Halil Kemal Kafalı, Prof.Dr. Oktay Ural ve Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu tarafından, Bilim ve Teknoloji Vakfı kuruldu (Nisan-1989).   TÜRKİYE’Yİ, “HİDROJEN ENERJİSİ MERKEZİ” YAPMA ÜLKÜSÜ Hidrojen enerjisini, geleceğin en temiz ve sonsuza kadar kullanılabilecek bir enerji kaynağı olarak gören Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu, Türkiye’nin “Dünyanın hidrojen enerjisi merkezi” olması gerektiğini düşünüyor, milletimizin bekası için bunu son derece gerekli görüyor ve bunan inanıyordu. Bunun için de, Türkiye’de de bir hidrojen enerjisi araştırma merkezi kurulması konusunda, yıllarca çok büyük çabalar sarf etti; ancak, siyasi iktidar kadrolarına meselenin önemini anlatmanın yolu bulunamamıştı. Öyle ki, 1990’ların başlarında, tüm masraflarını Japonya’nın karşılayacağı, Türkiye’nin sadece uygun bir yer tahsis etmesi istenen ortak bir araştırma merkezi kurulması teklifi bile realize edilememişti. Ancak, Veziroğlu hocanın, faydasına inandığı hususlarda, akıl ötesi bir kararlığı ve inadı vardı. Yıllarca bu işin peşini bırakmadı ve BM Endüstriyel Kalkınma Örgütü (UNIDO) ile Türkiye Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığı arasında, 2003 yılında Viyana’da imzalanan Güven Fonu Anlaşması ile Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu öncülüğünde, İstanbul Zeytinburnu’da kurulan Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi (The International Centre for Hydrogen Energy Technologies ICHET), 2004 yılında faaliyete geçse de fazla yaşatılamadı ve Aralık 2012’de kapandı! En son, 2014 yılında Niğde Üniversitesi’nde (2016’da Ömer Halisdemir adı verildi), “Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu Temiz Enerji Uygulama ve Araştırma Merkezi” kuruldu. On yıldır kendi yağıyla kavrulmakta olan bu merkez, üniversite bünyesinde hâlen faaliyetlerine devam etse de, siyasi iktidarlardan herhangi bir desteğin verilmediği biliniyor. Görüldüğü üzere, 1990’lı yıllardaki hükümetler gibi, ne yazık ki AK Parti hükümetleri de, meselenin önemini kavrayamamış!   SU İLE BAŞLAYAN VE SU İLE SONA EREN BİR ENERJİ KAYNAĞI Hidrojen, dünyada en çok suda bulunan bir element. Suyu meydana getiren hidrojen ve oksijenin ayrıştırılmasından elde edilen hidrojen, motorlu araçlarda yakıt olarak kullanıldığında, saf su buharı olarak atmosfere salındığından, tabiata yönelik en küçük bir zararı söz konusu değildir. Bütün mesele, hidrojenin, yine tabiata hiçbir zarar vermeden elde edilebilmesi ile ilgili ucuz teknolojilerin geliştirilmesidir. İşte, gelişen teknoloji nedeniyle, dünyada “hızla artan enerji kullanımının tabiatı tehdit etmemesi” gerektiğini düşünen Nejat hocanın hayali buydu. Ömrü, hidrojen enerjisinin, petrol, doğalgaz ve kömür gibi maliyetinin fosil yakıtlardan çok daha ucuza mal edilebileceği dönemi göremeye yetmese de, hayal ettiği ve inandığı yolda katettiği mesafe hiç de küçümsenecek gibi değildir. Şu anda, güya havayı kirletmeyen elektrikli otomobiller giderek yaygınlaşıyor; ancak, elektrikli otomobillerin bataryalarını (pillerini/akülerini) şarj edecek elektriğin “havayı kirletmeden” nasıl üretileceği hususu, halen belirsizliğini koruyor. 19. yüzyıl ortalarından itibaren kömür ve 20. yüzyıl başlarından bu yana petrol peşinde sayısız savaşlara sahne olan dünyada, gelecekte belki de, lityum madenleri ile ilgili olarak, yeni ve amansız bir çatışma süreci yaşanacak. Bu arada, “fotovoltaik güneş panelleri” ile elde edilen elektrik enerjisini yabana atmamak gerekiyorsa da, panellerle üretilen elektriğin, kullanıma arz edilmesinden önce, özel bataryalarda depolanması gerekiyor. Bu konuda, şu anda en verimli teknoloji lityum-iyon bataryalar. Ne var ki, dünyada elektrik kullanımı baş döndürücü bir hızla arttığından, ortaya çıkan ihtiyacı karşılayacak miktarlarda lityum-iyon bataryaların üretimi sırasında tabiata verilecek zararlar, nedense göz ardı ediliyor! Halbuki, hidrojen enerjisinin, gerek üretimi ve gerek kullanımı sırasında, tabiata yönelik en küçük bir zarar söz konusu değildir; tüm süreç su ile başlıyor ve yine su (buhar) ile tamamlanıyor!   SİYASİLERİMİZ, HİDROJENİN ÖNEMİNİ KAVRAYAMADILAR! Rahmetli Nejat Veziroğlu hoca, henüz dünyanın diğer ülkelerinde, kayda değer çalışmaların olmadığı hidrojen enerjisi konusunda Türkiye’nin “dünyanın hidrojen enerjisi merkezi” olabileceğini düşünüyor, bu ülkü ile yaşıyor ve çalışıyordu. Benim de, son 40 yıllık bölümüne yakından tanığı olduğum bu çabaları, ne yazık ki, Türkiye’yi yöneten siyasi kadrolar ve aydınlarımız tarafından yeterince anlaşılamadı ve hidrojen enerjisi, ülkemizin enerji stratejilerinde yer bulamadı! Bütün ömrünü, bilinen en temiz enerji kaynağı olan hidrojen araştırmalarına vakfeden ve Türkiye’yi de hidrojen enerjisinin merkez ülkesi konumuna getirmek için çalışan Nejat Veziroğlu hocadan sonra, onun bu idealini (dünyada ve Türkiye’de) geleceğe taşıyabilecek, onun ayarında kimse var mı açıkçası hiç bilemiyorum! Çok büyük bir ihtimalle, fazla uzak olmayan bir gelecekte hidrojen, dünyada en çok kullanılan enerji kaynağı olarak, dünya politikalarının merkezinde yer alacak. O gün geldiğinde Türkiye, bu işin neresinde olacak, ya da herhangi bir yerinde olabilecek mi acaba? ___________ (*) https://tr.wikipedia.org/wiki/Turhan_Nejat_Veziro%C4%9Flu ------------------ 30 Eylül 2024
Ekleme Tarihi: 30 Eylül 2024 - Pazartesi

TÜRK MİLLETİNİN BİLİM YILDIZLARINDAN BİRİ DAHA SÖNDÜ!

Türkiye’nin de içinde yer aldığı İslam dünyasında, bin yıla yakın bir zamandan beri, nedense pozitif bilimler alanında çalışan bilim insanlarına, neredeyse hiç ilgi gösterilmez. Dahası, pek çokları, kendi zamanlarının padişahlarının, sultanlarının ve devlet ricallerinin baskılarına maruz kalmışlardır. 20. yüzyıldan itibaren ise, Müslüman toplumlar arasından çıkan bilim insanları, kendi ülkelerinde rahat çalışma imkanı bulamadıkları ve hatta devlet ve yasa güçleri kullanılarak cezalandırma tehditlerine maruz kaldıkları için, Müslüman olmayan batılı ülkelere gitmişler ya da kaçmışlardır. İşin en kötü yanı ise, sözde Müslüman olan ülkelerin yöneticileri ve halkları, o insanların ülkelerini terk etmelerini zerrece umursamamışlardır. Bu yazımızda, birkaç hafta önce vefat eden, ülkemizde yetişen, ancak en ileri bilimsel çalışmalarını ABD’de gerçekleştiren ve alanının dünya devi olan bir isimden, Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu’ndan söz edeceğiz(*).

Türk milletinin son yüzyılda yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından biri olan Prof.Dr. T.N. Veziroğlu’nu, 05 Eylül 2024 tarihinde (tam 100 yaşında) aramızdan ayrıldı. ABD’nin Miami şehrinde vefat eden Veziroğlu’nun cenazesi (vasiyeti üzerine), eşi Ayfer hanım tarafından Türkiye’ye getirildi ve devlet ricalinden hiç kimsenin katılmadığı, 50 kişiyi bile bulmayan, son derece mütevazı bir merasimle, 22 Eylül günü, İstanbul’da Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Ruhu şad, mekanı cennet-i âlâ olsun inşallah.

 

HİDROJEN ENERJİSİNİN BABASI

Başta siyaset, iktisat ve kültürel alanlar olmak üzere, halk arasında adları yaygın olarak bilinen (“kâzip şöhretler” diyelim) çer-çöp takımının, “gündem konuları” denen zırvalarıyla meşgul edilmekte olan milletimiz, maalesef, kendi içinden çıkmış olan yıldızları görmez ve bilmez, ülkenin sözde aydınları da bu isimleri halka anlatmaz ve göstermez! İşte, başta “hidrojen” olmak üzere, “temiz enerji kaynakları” konusunda, dünyanın tanıdığı en büyük ve en önemli bilim adamı olan Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu da (son bin yıla yakın bir süredir, sayıları pek de fazla olmayan), Türk milletinin yetiştirdiği en önemli yıldızlardan biridir. Biz bu yazımızda, Veziroğlu’nun biyografisi ile ilgili ayrıntılara girmeyeceğiz (internet ortamında, yeterince bilgi bulunabilir); ancak, Türkiye’de bir “hidrojen enerjisi araştırma merkezi”nin kurulması yönündeki çabalarına yer vereceğiz.

Son 40-45 yıldır, tüm dünyada “hidrojen enerjisinin babası” olarak kabul edilmekte olan Veziroğlu hoca ile, 1985 yılında tanışma onuruna ve şansına sahip oldum. Ülkemizin yetiştirdiği en önemli gazetecilerden biri olan rahmetli Ömer Doğan Öztürkmen (12 Eylül 1980 öncesindeki Ortadoğu gazetesinin sahibi) yönetiminde, İnsan ve Kâinat adlı aylık bilim ve teknoloji dergisinin (ilk sayısı Eylül-1985’te çıktı) Akademik Yayın Kurulu’nda yer alan Prof.Dr. T.Nejat Veziroğlu, o yıllarda, her ikisini de kendisinin kurduğu, ABD’de Miami Üniversitesi Temiz Enerji Araştırma Enstitüsü (Clean Energy Research Institute of University of Miami) ile Uluslararası Hidrojen Enerjisi Derneği’nin (International Association for Hydrogen Energy-IAHE) Başkanı’ydı.

 

İNSAN VE KÂİNAT DERGİSİ / BİLİM VE TEKNOLOJİ VAKFI

Türkiye Gazetesi Yayın Topluluğu (daha sonra “İhlas Holding”) tarafından yayınlanan İnsan ve Kâinat dergisinin en önemli yayın önceliği, bilim ve teknoloji alanlarında gündemde olan “en son” araştırmalardı. O dönemde, kapak konusu yaptığımız konuların pek çoğu, gerek dünyada ve gerekse Türkiye’de, oldukça uzun yıllar sonra yaygınlaşmıştır. Dergi olarak, dünyanın en önemli bilimsel ve teknolojik araştırma-geliştirme merkezleri ile olan temaslarımızda, Nejat hoca, bizim en önemli yol göstericimiz ve referansımızdı. Dergimizin, hemen her sayısında Nejat hocanın bir yazısı ya da onunla çeşitli konularda yaptığımız röportajları yer alırdı.

Her yıl mutlaka birkaç aylığına Türkiye’ye gelir, İnsan ve Kâinat dergisi ve ekip olarak bizlerle yakından ilgilenir, dergimizin sahibi olan rahmetli Enver Ören’i, bilim ve teknoloji ile yakından ilgilenmesi hususunda teşvik eder, çeşitli tavsiyelerde bulunurdu. Onun telkin ve tavsiyeleri ile Enver Ören başkanlığında (hepsi de merhum), Ömer Doğan Öztürkmen, Prof.Dr. Ahmet Yüksel Özemre, Prof.Dr. Mehmet Nimet Özdaş, Prof.Dr. Asım Orhan Barut, Prof.Dr. Halil Kemal Kafalı, Prof.Dr. Oktay Ural ve Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu tarafından, Bilim ve Teknoloji Vakfı kuruldu (Nisan-1989).

 

TÜRKİYE’Yİ, “HİDROJEN ENERJİSİ MERKEZİ” YAPMA ÜLKÜSÜ

Hidrojen enerjisini, geleceğin en temiz ve sonsuza kadar kullanılabilecek bir enerji kaynağı olarak gören Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu, Türkiye’nin “Dünyanın hidrojen enerjisi merkezi” olması gerektiğini düşünüyor, milletimizin bekası için bunu son derece gerekli görüyor ve bunan inanıyordu. Bunun için de, Türkiye’de de bir hidrojen enerjisi araştırma merkezi kurulması konusunda, yıllarca çok büyük çabalar sarf etti; ancak, siyasi iktidar kadrolarına meselenin önemini anlatmanın yolu bulunamamıştı. Öyle ki, 1990’ların başlarında, tüm masraflarını Japonya’nın karşılayacağı, Türkiye’nin sadece uygun bir yer tahsis etmesi istenen ortak bir araştırma merkezi kurulması teklifi bile realize edilememişti.

Ancak, Veziroğlu hocanın, faydasına inandığı hususlarda, akıl ötesi bir kararlığı ve inadı vardı. Yıllarca bu işin peşini bırakmadı ve BM Endüstriyel Kalkınma Örgütü (UNIDO) ile Türkiye Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığı arasında, 2003 yılında Viyana’da imzalanan Güven Fonu Anlaşması ile Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu öncülüğünde, İstanbul Zeytinburnu’da kurulan Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi (The International Centre for Hydrogen Energy Technologies ICHET), 2004 yılında faaliyete geçse de fazla yaşatılamadı ve Aralık 2012’de kapandı! En son, 2014 yılında Niğde Üniversitesi’nde (2016’da Ömer Halisdemir adı verildi), “Prof.Dr. Turhan Nejat Veziroğlu Temiz Enerji Uygulama ve Araştırma Merkezi” kuruldu. On yıldır kendi yağıyla kavrulmakta olan bu merkez, üniversite bünyesinde hâlen faaliyetlerine devam etse de, siyasi iktidarlardan herhangi bir desteğin verilmediği biliniyor. Görüldüğü üzere, 1990’lı yıllardaki hükümetler gibi, ne yazık ki AK Parti hükümetleri de, meselenin önemini kavrayamamış!

 

SU İLE BAŞLAYAN VE SU İLE SONA EREN BİR ENERJİ KAYNAĞI

Hidrojen, dünyada en çok suda bulunan bir element. Suyu meydana getiren hidrojen ve oksijenin ayrıştırılmasından elde edilen hidrojen, motorlu araçlarda yakıt olarak kullanıldığında, saf su buharı olarak atmosfere salındığından, tabiata yönelik en küçük bir zararı söz konusu değildir. Bütün mesele, hidrojenin, yine tabiata hiçbir zarar vermeden elde edilebilmesi ile ilgili ucuz teknolojilerin geliştirilmesidir. İşte, gelişen teknoloji nedeniyle, dünyada “hızla artan enerji kullanımının tabiatı tehdit etmemesi” gerektiğini düşünen Nejat hocanın hayali buydu. Ömrü, hidrojen enerjisinin, petrol, doğalgaz ve kömür gibi maliyetinin fosil yakıtlardan çok daha ucuza mal edilebileceği dönemi göremeye yetmese de, hayal ettiği ve inandığı yolda katettiği mesafe hiç de küçümsenecek gibi değildir.

Şu anda, güya havayı kirletmeyen elektrikli otomobiller giderek yaygınlaşıyor; ancak, elektrikli otomobillerin bataryalarını (pillerini/akülerini) şarj edecek elektriğin “havayı kirletmeden” nasıl üretileceği hususu, halen belirsizliğini koruyor. 19. yüzyıl ortalarından itibaren kömür ve 20. yüzyıl başlarından bu yana petrol peşinde sayısız savaşlara sahne olan dünyada, gelecekte belki de, lityum madenleri ile ilgili olarak, yeni ve amansız bir çatışma süreci yaşanacak.

Bu arada, “fotovoltaik güneş panelleri” ile elde edilen elektrik enerjisini yabana atmamak gerekiyorsa da, panellerle üretilen elektriğin, kullanıma arz edilmesinden önce, özel bataryalarda depolanması gerekiyor. Bu konuda, şu anda en verimli teknoloji lityum-iyon bataryalar. Ne var ki, dünyada elektrik kullanımı baş döndürücü bir hızla arttığından, ortaya çıkan ihtiyacı karşılayacak miktarlarda lityum-iyon bataryaların üretimi sırasında tabiata verilecek zararlar, nedense göz ardı ediliyor! Halbuki, hidrojen enerjisinin, gerek üretimi ve gerek kullanımı sırasında, tabiata yönelik en küçük bir zarar söz konusu değildir; tüm süreç su ile başlıyor ve yine su (buhar) ile tamamlanıyor!

 

SİYASİLERİMİZ, HİDROJENİN ÖNEMİNİ KAVRAYAMADILAR!

Rahmetli Nejat Veziroğlu hoca, henüz dünyanın diğer ülkelerinde, kayda değer çalışmaların olmadığı hidrojen enerjisi konusunda Türkiye’nin “dünyanın hidrojen enerjisi merkezi” olabileceğini düşünüyor, bu ülkü ile yaşıyor ve çalışıyordu. Benim de, son 40 yıllık bölümüne yakından tanığı olduğum bu çabaları, ne yazık ki, Türkiye’yi yöneten siyasi kadrolar ve aydınlarımız tarafından yeterince anlaşılamadı ve hidrojen enerjisi, ülkemizin enerji stratejilerinde yer bulamadı!

Bütün ömrünü, bilinen en temiz enerji kaynağı olan hidrojen araştırmalarına vakfeden ve Türkiye’yi de hidrojen enerjisinin merkez ülkesi konumuna getirmek için çalışan Nejat Veziroğlu hocadan sonra, onun bu idealini (dünyada ve Türkiye’de) geleceğe taşıyabilecek, onun ayarında kimse var mı açıkçası hiç bilemiyorum! Çok büyük bir ihtimalle, fazla uzak olmayan bir gelecekte hidrojen, dünyada en çok kullanılan enerji kaynağı olarak, dünya politikalarının merkezinde yer alacak. O gün geldiğinde Türkiye, bu işin neresinde olacak, ya da herhangi bir yerinde olabilecek mi acaba?

___________

(*) https://tr.wikipedia.org/wiki/Turhan_Nejat_Veziro%C4%9Flu

------------------
30 Eylül 2024

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve balikesirartihaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.