Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

Ramazan Aydın
Köşe Yazarı
Ramazan Aydın
 

BALIKESİR’İN, KENDİNE MAHSUS BİR KİMLİĞİ OLMALI!

Kafanızı iki elinizin arasına alın ve A’dan Z’ye ciddi ciddi bir düşünün bakalım; “20 ilçesi 900’ü aşkın köyü, 14.292 kilometre kare yüzölçümü ve 1 milyon 257 bin 600 nüfusu ile Balıkesir’in, kendine mahsus bir kimliği var mı?” Yani, olumlu ya da olumsuz özellikleri ile “Balıkesirlilik” ya da “Balıkesirli olmak” nasıl bir şey gerçekten? Bu konuda, yıllardır pek çok yazı kaleme alınmış, radyo, televizyon ve internet yayınları yapılmıştır. Ne var ki, il kimliğinin unsurları olarak, herkesin mutabık kalabileceği derli-toplu bilgilerin yer aldığı hiçbir çalışma yoktur. Son 20-25 yıldır, Valiliğin ve belediyenin (önce sadece il merkezini kapsayan Balıkesir Belediyesi, sonra tüm ili kapsayan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi) “Kuva-yı Milliye Şehri” tanımlaması ile bir kent kimliği oluşturma çabaları görülse de, bu konuda “tüm ili kapsayacak sistemli bir konsept”in ortaya konduğu söylenemez. Neredeyse, sadece ve münhasıran il merkezini kapsayan bu ifade, Balıkesir’in ilçeleri tarafından, yeterince kavranabilmiş ve benimsenmiş değildir. Bu çalışmalar sırasında ortaya atılan, gecikmiş de olsa, “Balıkesir’in İstiklal Madalyasının alınması” fikri de, ilin tamamı tarafından yeterince sahiplenilmemiş ve talebin Ankara’ya iletilmesi hususunda güçlü bir ortak performans ortaya konamamıştır. Hatırlayanınız olacaktır, burada 10 Haziran 2021 tarihinde yayınlanan ilk yazımızın başlığı, “Balıkesir ‘İstiklal Madalyası’nı nasıl alacak?” idi. O günden bu yana İstiklal Madalyası konusunda arpa boyu mesafe alınamamıştır.   BALIKESİR’İN ORTAK KİMLİK İHTİYACI Tüm ili kapsayacak ve ifade edecek, “ortak kimlik” gibi stratejik bir konunun, Valilerin ve Belediye Başkanlarının görev sürelerine ve yetki sınırlarına sığdırılamayacak boyutları vardır. Bu konu, başta Sanayi ve Ticaret Odaları gibi, ildeki tüm meslekî kuruluşlar ile sendikalar, vakıflar, dernekler vb. gibi, tüm sivil toplum kuruluşları tarafından aynı derecede ve aynı çerçevede sahiplenilmediği sürece, Valilerin ve Belediye Başkanlarının çabaları ile hiçbir netice alınamaz! Bu konuda, il genelinde topyekûn bir çabanın başlatılabilmesi için, gerek Balıkesir’de yaşayan ve gerekse gurbetteki Balıkesirli aydınların öncü roller üstlenmeleri gerekiyor. Ne yazık ki, ortada “Balıkesir aydınları” diyebileceğimiz, kayda değer kimse yok! Kendi memleketinin dertleri ve problemleriyle hemhal olan aydınları olmayan iller, ülke genelinde, kayda değer hiçbir varlık gösteremiyorlar. Balıkesir gibi olağanüstü zenginliklere, imkanlara ve coğrafi konuma sahip olan bir ilin, yurt çapında (ve bilhassa da Ankara’daki siyaset mahfillerinde) esamesinin okunmuyor olması, anlaşılabilir bir durum değildir.   2009’DA HEBA EDİLEN FIRSAT! Eski belediye Başkanlarımızdan rahmetli Sabri Uğur döneminde, ortak bir il kimliğinin ortaya konulabilmesi hususunda, nelerin yapılmasının gerektiği ve halihazırda nelerin yapılabileceğine dair bazı görüşmeler ve toplantılar yapılmış, buna göre bir vizyon ortaya konulmaya çalışılmıştı. Ne var kİ, 2009 Mahalli İdareler Seçimi’nin sonuçları, Balıkesir’in geleceğine dair başlatılan tüm diğer projeler gibi, bu konuyu da akamete uğratmıştı. En azından, şu son 25-30 yıldır, başta Ankara’ya gönderdiğimiz milletvekilleri olmak üzere, seçtiğimiz Belediye Başkanları, ilimize atanan Valiler, Kaymakamlar, üniversitelerimizin Rektörleri ve Dekanları ile tüm daire müdürleri ve üst bürokratlar, “gündelik alelade işler” haricinde (konuştuklarında ilimizin geleceğine dair mangalda kül bırakmıyor olmalarına rağmen), kendi görevleri kapsamında münferit ya da ortak olarak, ilin ve şehrin geleceğine dair hiçbir ciddi çaba göstermediler; bundan sonra göstereceklerine dair de en küçük bir belirti yoktur. Çünkü, başta siyasiler olmak üzere, ilimizin ve şehrimizin kaderi üzerinde etkileri olabilecek hiç kimse, gündelik hadiseler bağlamında, kendi kısır çıkarlarından başka hiçbir konu ile ilgilenmiyor! Uzun süreli uğraşlar ve zorlu çalışmalar gerektiren sorunlarla uğraşacak, kendilerini halkın hizmetine gerçekten adayacak insanlarımız yok maalesef.   BALIKESİR’İ, NİTELİKSİZ MUHTERİSLERDEN KURTARMAK GEREK Gerek farklı siyasi partilerde (ve bu partilerin güdümündeki sözde STK’larda) ve bilhassa iktidar partisi içindeki küçük menfaat grupları şeklinde organize olmuş, kayda değer hiçbir nitelikleri ve bilgi birikimleri olmayan, ancak aşırı hırslı birtakım insanların eline kalmış olan Balıkesir’in, bu insanların ellerinden nasıl kurtarılabileceğine dair, hiçbir fikrim yok maalesef. Balıkesir, özellikleri birbirinden farklı iki denize kıyısı olan birkaç ilimizden biridir. Ayrıca, tarım ve hayvancılık potansiyeli bakımından, ülkemizin en zengin ilidir. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık ile buna bağlı (et ve süt ürünleri) üretim imkanları ve kapasitesi bakımından, olağanüstü zenginliklere sahibiz. Yine aynı şekilde, tavukçuluk ve beyaz et üretimi bakımından da, ülkemizin en önde gelen illerinden biriyiz.   ZEYTİNİMİZ, ET VE SÜT ÜRÜNLERİMİZ GERÇEKTEN EMSALSİZDİR Geçtiğimiz yıllarda Büyükşehir Belediyemiz, “50 Peynirli Şehir” adıyla bir kitap hazırladı. İçeriğinden çok, basımına emek ve para sarf edildiği anlaşılan kitapta, Balıkesir’e mahsus, ulusal ve uluslararası düzeyde standardı olan tek bir tane bile peynir cinsi yoktur. Halbuki Balıkesir, süt üretimi bakımından, Fransızların koyun sütünden yapılan Rokfor (Roquefort) ve İngilizlerin inek sütünden yaptıkları Çedar (Chedar) peynirlerinden çok daha kaliteli peynirlerin üretilebileceği imkanlara sahiptir. Aynı şekilde, zeytin ve zeytin ürünleri bakımından da Balıkesir, Türkiye’nin (ve belki de dünyanın) en önemli bölgesidir. Edremit Körfezi bölgesinde üretilen zeytinlerle ilgili ulusal ve uluslararası referans alınabilecek hiçbir çalışma yoktur. Yabancı alıcılar, bizden markasız-dökme olarak tankerlerle aldıkları zeytinyağımızı işliyorlar ve kendi markaları ile dünya pazarlarında, önemli piyasa paylarına sahip olabiliyorlar; ama, dış ülkelerin market raflarında, tek bir tane bile Türk zeytinyağı markası yer almıyor!   ZENGİN MADENLERİMİZ VE TERMAL KAYNAKLARIMIZ VAR Başta Bigadiç’deki bor madenimiz olmak üzere, il genelinde hayli önemli maden rezervlerimiz bulunuyor. Çok çeşitli endüstriyel hammaddeler, metalik madenler, yarı metaller, doğal taşlar ve enerji hammaddeleri bakımından hayli zengin rezervlere ve güçlü maden işletmelerine sahip olan Balıkesir, orman ve orman ürünleri bakımından da, Türkiye’de oldukça önemli bir merkezdir. Doğal termal kaynak zenginliği bakımından da, Balıkesir, Türkiye’deki en zengin ildir. Doğusundan batısına ve kuzeyinden güneyine, ilin hemen her bölgesine dağılmış bulunan, çok değerli termal kaynakların pek çoğu, akıl almaz bir şekilde atıl durumdadır. Termal kaynaklarımızın turizm ve sağlık amaçlı olarak yeterince değerlendirilemiyor olmasını anlamak mümkün değildir! Balıkesir’deki siyasilerin ve il üst düzey yöneticilerinin, bu konuda, sağda-solda yaptıkları ayaküstü yüzeysel konuşmalarının dışında, maalesef kayda değer hiçbir çabaları yoktur.   BALIKESİR’İN ÜNİVERSİTELER SORUNU Balıkesir Üniversitesi’nin (ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nin) de, Balıkesir’le ilgili hiçbir vizyonu söz konusu değildir. Türkiye’nin, en eski eğitim ve turizm fakülteleri Balıkesir’dedir. Bu fakültelerin, kendi sektörlerinde, çok ciddi boyutlarda etkin potansiyelleri vardır. Geç de olsa bir Veteriner Fakültesi kurulmuştur; ancak, tüm tarımsal üretim potansiyeline rağmen, Balıkesir’de henüz bir “Ziraat Fakültesi”nin olmaması hiçbir şekilde normal olarak görülemez! Halbuki, Balıkesir Üniversitesi, Eğitim, Turizm, Veteriner ve Ziraat Fakültelerine ciddi ağırlık verebilir; bu 4 fakülteyi, Türkiye’nin en iyi meslekî eğitim verilen fakülteleri haline getirebilir(di). Bu fakültelerin yanı sıra, her bölümüne yılda en çok 30-40 öğrencinin alınacağı bir Fen Fakültesi ile bir de Mühendislik Fakültesi’nin olması yeterliydi. Yani, Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakülteleri dışında, örneğin Güzel Sanatlar, Hukuk, Mimarlık, İlahiyat vb. gibi bazı fakültelerin neden kuruldukları, hiçbir mantıkla açıklanamaz! Üniversitemiz, mevcut eğitim birimleri kompozisyonu ile hiçbir somut amaca hizmet edemez! Dahası, Bandırma ilçemizde ikinci bir üniversitenin daha kurulmasının, ilimiz bağlamında ne gibi bir gerekçesi olabilir? İstanbul’da yer bulamayan, birtakım sözde akademik etiketli iktidar yandaşlarını tatmin etmek amacı ile kurulduğu anlaşılan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi için, ilimiz açısından öngörülebilecek, hiçbir somut hedef ve vizyon söz konusu değildir. Bandırma’da en çok, Balıkesir Üniversitesi’ne bağlı bir “Gemicilik ve Gemi Mühendisliği Fakültesi”nin kurulması yeterli olabilirdi. Kısacası, Balıkesir’deki mevcut üniversite yapılanması, nereden ele alınırsa alınsın, kabul edilemeyecek derecede büyük bir kaynak israfından başka bir şey değildir. Bu yapının, mutlaka, gerçekçi ve akılcı bir yaklaşımla revize edilmesi lazım.   EĞER VARSA, BALIKESİR’İN AYDINLARI BİR ARAYA GELMELİ! Somut ve etkili bir “Balıkesir Kimliği”nin oluşturulabilmesi için, Balıkesir’de “akıl ve bilgi”den başka hiçbir eksik yoktur. Balıkesirliler olarak, bu yazıda mevzu ettiğimiz hususları, gerek siyasilere ve gerekse ilin yöneticilerine ısrarla ve inatla sormaya devam etmemiz lazım. Yoksa, “Bu işler böyle gelmiş böyle gider.”den başka söyleyebileceğimiz hiçbir şey olmaz! Kayda değer hiçbir kabiliyetleri ve “Balıkesir’e dair” hiçbir olumlu niyetleri ve düşünceleri olmayan bir dünya insanın, ilin siyasetini ve bürokratik yönetim makamlarını işgal ederek (para, makam, mevki vb. gibi), şahsî çıkarlarının peşinde koşmaları, kabul edilebilir bir şey midir? Keşke, gerçekten Balıkesir’i ve Balıkesir insanını düşünen, bilgi ve deneyim sahibi, “şahsî çıkar peşinde koşmayacak”, nispeten aydın insanların bir araya geldiği, “siyaset üstü”, tüm ilin “beyni ve kalbi” olacak, güçlü bir mahfil oluşturulabilse… Böyle bir entelektüel güç merkezinin etkisiyle pek çok şey, ya kendiliğinden düzelir, ya da kolaylıkla düzeltilebilir. Biz, bu konuda elimizi taşın altına koymaya talibiz. Ancak bu, bir ya da birkaç kişinin elini taşın altına koyması ile üstesinden gelinebilecek bir iş değildir. Fazla uzak olmayan bir zaman içinde, bu yönde işe yarar gelişmelerin olması ümidi ile, kalın sağlıcakla…
Ekleme Tarihi: 28 Kasım 2023 - Salı

BALIKESİR’İN, KENDİNE MAHSUS BİR KİMLİĞİ OLMALI!

Kafanızı iki elinizin arasına alın ve A’dan Z’ye ciddi ciddi bir düşünün bakalım; “20 ilçesi 900’ü aşkın köyü, 14.292 kilometre kare yüzölçümü ve 1 milyon 257 bin 600 nüfusu ile Balıkesir’in, kendine mahsus bir kimliği var mı?” Yani, olumlu ya da olumsuz özellikleri ile “Balıkesirlilik” ya da “Balıkesirli olmak” nasıl bir şey gerçekten?

Bu konuda, yıllardır pek çok yazı kaleme alınmış, radyo, televizyon ve internet yayınları yapılmıştır. Ne var ki, il kimliğinin unsurları olarak, herkesin mutabık kalabileceği derli-toplu bilgilerin yer aldığı hiçbir çalışma yoktur. Son 20-25 yıldır, Valiliğin ve belediyenin (önce sadece il merkezini kapsayan Balıkesir Belediyesi, sonra tüm ili kapsayan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi)Kuva-yı Milliye Şehri” tanımlaması ile bir kent kimliği oluşturma çabaları görülse de, bu konuda “tüm ili kapsayacak sistemli bir konsept”in ortaya konduğu söylenemez. Neredeyse, sadece ve münhasıran il merkezini kapsayan bu ifade, Balıkesir’in ilçeleri tarafından, yeterince kavranabilmiş ve benimsenmiş değildir.

Bu çalışmalar sırasında ortaya atılan, gecikmiş de olsa, “Balıkesir’in İstiklal Madalyasının alınması” fikri de, ilin tamamı tarafından yeterince sahiplenilmemiş ve talebin Ankara’ya iletilmesi hususunda güçlü bir ortak performans ortaya konamamıştır. Hatırlayanınız olacaktır, burada 10 Haziran 2021 tarihinde yayınlanan ilk yazımızın başlığı, “Balıkesir ‘İstiklal Madalyası’nı nasıl alacak?” idi. O günden bu yana İstiklal Madalyası konusunda arpa boyu mesafe alınamamıştır.

 

BALIKESİR’İN ORTAK KİMLİK İHTİYACI

Tüm ili kapsayacak ve ifade edecek, “ortak kimlik” gibi stratejik bir konunun, Valilerin ve Belediye Başkanlarının görev sürelerine ve yetki sınırlarına sığdırılamayacak boyutları vardır. Bu konu, başta Sanayi ve Ticaret Odaları gibi, ildeki tüm meslekî kuruluşlar ile sendikalar, vakıflar, dernekler vb. gibi, tüm sivil toplum kuruluşları tarafından aynı derecede ve aynı çerçevede sahiplenilmediği sürece, Valilerin ve Belediye Başkanlarının çabaları ile hiçbir netice alınamaz! Bu konuda, il genelinde topyekûn bir çabanın başlatılabilmesi için, gerek Balıkesir’de yaşayan ve gerekse gurbetteki Balıkesirli aydınların öncü roller üstlenmeleri gerekiyor. Ne yazık ki, ortada “Balıkesir aydınları” diyebileceğimiz, kayda değer kimse yok!

Kendi memleketinin dertleri ve problemleriyle hemhal olan aydınları olmayan iller, ülke genelinde, kayda değer hiçbir varlık gösteremiyorlar. Balıkesir gibi olağanüstü zenginliklere, imkanlara ve coğrafi konuma sahip olan bir ilin, yurt çapında (ve bilhassa da Ankara’daki siyaset mahfillerinde) esamesinin okunmuyor olması, anlaşılabilir bir durum değildir.

 

2009’DA HEBA EDİLEN FIRSAT!

Eski belediye Başkanlarımızdan rahmetli Sabri Uğur döneminde, ortak bir il kimliğinin ortaya konulabilmesi hususunda, nelerin yapılmasının gerektiği ve halihazırda nelerin yapılabileceğine dair bazı görüşmeler ve toplantılar yapılmış, buna göre bir vizyon ortaya konulmaya çalışılmıştı. Ne var kİ, 2009 Mahalli İdareler Seçimi’nin sonuçları, Balıkesir’in geleceğine dair başlatılan tüm diğer projeler gibi, bu konuyu da akamete uğratmıştı.

En azından, şu son 25-30 yıldır, başta Ankara’ya gönderdiğimiz milletvekilleri olmak üzere, seçtiğimiz Belediye Başkanları, ilimize atanan Valiler, Kaymakamlar, üniversitelerimizin Rektörleri ve Dekanları ile tüm daire müdürleri ve üst bürokratlar, “gündelik alelade işler” haricinde (konuştuklarında ilimizin geleceğine dair mangalda kül bırakmıyor olmalarına rağmen), kendi görevleri kapsamında münferit ya da ortak olarak, ilin ve şehrin geleceğine dair hiçbir ciddi çaba göstermediler; bundan sonra göstereceklerine dair de en küçük bir belirti yoktur. Çünkü, başta siyasiler olmak üzere, ilimizin ve şehrimizin kaderi üzerinde etkileri olabilecek hiç kimse, gündelik hadiseler bağlamında, kendi kısır çıkarlarından başka hiçbir konu ile ilgilenmiyor! Uzun süreli uğraşlar ve zorlu çalışmalar gerektiren sorunlarla uğraşacak, kendilerini halkın hizmetine gerçekten adayacak insanlarımız yok maalesef.

 

BALIKESİR’İ, NİTELİKSİZ MUHTERİSLERDEN KURTARMAK GEREK

Gerek farklı siyasi partilerde (ve bu partilerin güdümündeki sözde STK’larda) ve bilhassa iktidar partisi içindeki küçük menfaat grupları şeklinde organize olmuş, kayda değer hiçbir nitelikleri ve bilgi birikimleri olmayan, ancak aşırı hırslı birtakım insanların eline kalmış olan Balıkesir’in, bu insanların ellerinden nasıl kurtarılabileceğine dair, hiçbir fikrim yok maalesef.

Balıkesir, özellikleri birbirinden farklı iki denize kıyısı olan birkaç ilimizden biridir. Ayrıca, tarım ve hayvancılık potansiyeli bakımından, ülkemizin en zengin ilidir. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık ile buna bağlı (et ve süt ürünleri) üretim imkanları ve kapasitesi bakımından, olağanüstü zenginliklere sahibiz. Yine aynı şekilde, tavukçuluk ve beyaz et üretimi bakımından da, ülkemizin en önde gelen illerinden biriyiz.

 

ZEYTİNİMİZ, ET VE SÜT ÜRÜNLERİMİZ GERÇEKTEN EMSALSİZDİR

Geçtiğimiz yıllarda Büyükşehir Belediyemiz, “50 Peynirli Şehir” adıyla bir kitap hazırladı. İçeriğinden çok, basımına emek ve para sarf edildiği anlaşılan kitapta, Balıkesir’e mahsus, ulusal ve uluslararası düzeyde standardı olan tek bir tane bile peynir cinsi yoktur. Halbuki Balıkesir, süt üretimi bakımından, Fransızların koyun sütünden yapılan Rokfor (Roquefort) ve İngilizlerin inek sütünden yaptıkları Çedar (Chedar) peynirlerinden çok daha kaliteli peynirlerin üretilebileceği imkanlara sahiptir.

Aynı şekilde, zeytin ve zeytin ürünleri bakımından da Balıkesir, Türkiye’nin (ve belki de dünyanın) en önemli bölgesidir. Edremit Körfezi bölgesinde üretilen zeytinlerle ilgili ulusal ve uluslararası referans alınabilecek hiçbir çalışma yoktur. Yabancı alıcılar, bizden markasız-dökme olarak tankerlerle aldıkları zeytinyağımızı işliyorlar ve kendi markaları ile dünya pazarlarında, önemli piyasa paylarına sahip olabiliyorlar; ama, dış ülkelerin market raflarında, tek bir tane bile Türk zeytinyağı markası yer almıyor!

 

ZENGİN MADENLERİMİZ VE TERMAL KAYNAKLARIMIZ VAR

Başta Bigadiç’deki bor madenimiz olmak üzere, il genelinde hayli önemli maden rezervlerimiz bulunuyor. Çok çeşitli endüstriyel hammaddeler, metalik madenler, yarı metaller, doğal taşlar ve enerji hammaddeleri bakımından hayli zengin rezervlere ve güçlü maden işletmelerine sahip olan Balıkesir, orman ve orman ürünleri bakımından da, Türkiye’de oldukça önemli bir merkezdir.

Doğal termal kaynak zenginliği bakımından da, Balıkesir, Türkiye’deki en zengin ildir. Doğusundan batısına ve kuzeyinden güneyine, ilin hemen her bölgesine dağılmış bulunan, çok değerli termal kaynakların pek çoğu, akıl almaz bir şekilde atıl durumdadır. Termal kaynaklarımızın turizm ve sağlık amaçlı olarak yeterince değerlendirilemiyor olmasını anlamak mümkün değildir! Balıkesir’deki siyasilerin ve il üst düzey yöneticilerinin, bu konuda, sağda-solda yaptıkları ayaküstü yüzeysel konuşmalarının dışında, maalesef kayda değer hiçbir çabaları yoktur.

 

BALIKESİR’İN ÜNİVERSİTELER SORUNU

Balıkesir Üniversitesi’nin (ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nin) de, Balıkesir’le ilgili hiçbir vizyonu söz konusu değildir. Türkiye’nin, en eski eğitim ve turizm fakülteleri Balıkesir’dedir. Bu fakültelerin, kendi sektörlerinde, çok ciddi boyutlarda etkin potansiyelleri vardır. Geç de olsa bir Veteriner Fakültesi kurulmuştur; ancak, tüm tarımsal üretim potansiyeline rağmen, Balıkesir’de henüz bir “Ziraat Fakültesi”nin olmaması hiçbir şekilde normal olarak görülemez!

Halbuki, Balıkesir Üniversitesi, Eğitim, Turizm, Veteriner ve Ziraat Fakültelerine ciddi ağırlık verebilir; bu 4 fakülteyi, Türkiye’nin en iyi meslekî eğitim verilen fakülteleri haline getirebilir(di). Bu fakültelerin yanı sıra, her bölümüne yılda en çok 30-40 öğrencinin alınacağı bir Fen Fakültesi ile bir de Mühendislik Fakültesi’nin olması yeterliydi. Yani, Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakülteleri dışında, örneğin Güzel Sanatlar, Hukuk, Mimarlık, İlahiyat vb. gibi bazı fakültelerin neden kuruldukları, hiçbir mantıkla açıklanamaz! Üniversitemiz, mevcut eğitim birimleri kompozisyonu ile hiçbir somut amaca hizmet edemez!

Dahası, Bandırma ilçemizde ikinci bir üniversitenin daha kurulmasının, ilimiz bağlamında ne gibi bir gerekçesi olabilir? İstanbul’da yer bulamayan, birtakım sözde akademik etiketli iktidar yandaşlarını tatmin etmek amacı ile kurulduğu anlaşılan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi için, ilimiz açısından öngörülebilecek, hiçbir somut hedef ve vizyon söz konusu değildir. Bandırma’da en çok, Balıkesir Üniversitesi’ne bağlı bir “Gemicilik ve Gemi Mühendisliği Fakültesi”nin kurulması yeterli olabilirdi. Kısacası, Balıkesir’deki mevcut üniversite yapılanması, nereden ele alınırsa alınsın, kabul edilemeyecek derecede büyük bir kaynak israfından başka bir şey değildir. Bu yapının, mutlaka, gerçekçi ve akılcı bir yaklaşımla revize edilmesi lazım.

 

EĞER VARSA, BALIKESİR’İN AYDINLARI BİR ARAYA GELMELİ!

Somut ve etkili bir “Balıkesir Kimliği”nin oluşturulabilmesi için, Balıkesir’de “akıl ve bilgi”den başka hiçbir eksik yoktur. Balıkesirliler olarak, bu yazıda mevzu ettiğimiz hususları, gerek siyasilere ve gerekse ilin yöneticilerine ısrarla ve inatla sormaya devam etmemiz lazım. Yoksa, “Bu işler böyle gelmiş böyle gider.”den başka söyleyebileceğimiz hiçbir şey olmaz! Kayda değer hiçbir kabiliyetleri ve “Balıkesir’e dair” hiçbir olumlu niyetleri ve düşünceleri olmayan bir dünya insanın, ilin siyasetini ve bürokratik yönetim makamlarını işgal ederek (para, makam, mevki vb. gibi), şahsî çıkarlarının peşinde koşmaları, kabul edilebilir bir şey midir?

Keşke, gerçekten Balıkesir’i ve Balıkesir insanını düşünen, bilgi ve deneyim sahibi, “şahsî çıkar peşinde koşmayacak”, nispeten aydın insanların bir araya geldiği, “siyaset üstü”, tüm ilin “beyni ve kalbi” olacak, güçlü bir mahfil oluşturulabilse… Böyle bir entelektüel güç merkezinin etkisiyle pek çok şey, ya kendiliğinden düzelir, ya da kolaylıkla düzeltilebilir.

Biz, bu konuda elimizi taşın altına koymaya talibiz. Ancak bu, bir ya da birkaç kişinin elini taşın altına koyması ile üstesinden gelinebilecek bir iş değildir. Fazla uzak olmayan bir zaman içinde, bu yönde işe yarar gelişmelerin olması ümidi ile, kalın sağlıcakla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve balikesirartihaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.