Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

Alp Kaan
Köşe Yazarı
Alp Kaan
 

“ALDIRIRIM SENİ…”

Parmağı görmüşsünüzdür ekranlarda. Kızmış hakim keşifte. “Aldırırım seni” diyor… Aldıracağı, davanın tarafı… Konuşmasına tahammül edememiş… Oysa hakim nasıl olmalı; Mecele’den alıntılayarak hukuk fakültelerinde anlatır öğretim üyeleri. (Mantar gibi biten hukuk fakültelerinde, olmayan öğretim üyeleri ile mezun olan hukuk-lular bu devirde bilirler mi orası meçhul ama…) Harikulade bir tariftir aslında: Mecellenin 4'üncü bölümünün hâkimin vasıfları başlıklı 1 inci faslında, 1792'nci maddede “Hâkim, hakîm (bilge, hak ve adalet üzerine hükmedebilen), fehim (akıllı, zeki), müstakîm (doğru, dürüst), emin (güvenilir), mekîn (vakarlı, saygın) ve metin (sağlam, kendine güvenen) olmalıdır” denilmiştir. (Mecelle, 1868-1876 seneleri arasında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından düzenlenen medeni hukuk kuralları kitabıdır. Tanzimat döneminin en önemli kanun kitabı olup Osmanlı modernleşmesinin kilometre taşlarındandır) Bu tarifin içinde aslında ama açalım biraz, hakim aynı zamanda tahammüllü olmalıdır. Kürsüye çıktığında veya herhangi bir keşif mahallinde vatandaşı ve sokağı unutmamalıdır. Çeşit çeşit insan gelir mahkemeye; cahili, yaşlısı, hastası, okuma yazma bilmeyeni, çok bileni, kekemesi, kulağı ağır işiteni… Hakim için sıradandır belki gelen giden ama vatandaş için büyük ve özel bir mekandır mahkeme. Bazen dili tutulur, bazen çok konuşur, bazen araya girer. Hakim tahammüllü olabilecek, vatandaş düzeyine inebilecek ki o kürsünün hakkını verebilsin ve Mecelle’nin tanımına uyabilsin. Lakin gelin görün ki acı bir gerçek olarak altını özellikle çizelim; Mecelle nedir bilmeden mezun olan hukuk-lular var artık ülkemizde. Velhasıl… Dağıtmayalım konuyu. Ne dedi Mecelle’nin tarifine uymayan hakim: “Aldırırım seni” Parmak da salladı. Cuk oturdu. Zaten bu topraklarda “aldırırım seni” modası geçmeyen bir söylemdir. Makam ve güce sahipsen hemen “aldırabilirsin” Hakim keşifte kızar aldırabilir. Hakim duruşmada kızar aldırabilir. Yetmez, kürsüden inip avukat döven hakim yazdı hukuk tarihi, daha ne? Savcının kafası bozulur aldırır. Hatta komşusuyla kavga eder, tipik komşuluk sorunu, aldırmakla tehdit eder. Futbol oynayan savcı, rakip takımdaki oyun arkadaşıyla kavga eder aldırır. Otopark kavgası olur aldırırlar. Sadece yargı mensupları değil yanlış anlamayın. “Aldırırım seni”nin mütemmim cüz’ü “sen benim kim olduğumu biliyor musun” repliğidir. Birbirini tamamlarlar. Milletvekili hem aldırabilir, hem kim olduğunu bilmemiz gerekir. Polis, emniyet müdürü keza… Güç, makam, devlet etiketi olan her kim varsa “aldırabilir” bizi. Rahatlıkla da söyleyebilirler. Sindirdiklerini sanırlar. Çürük elmalarla tüm meslek gruplarını elbette itham edemeyiz ama mesleklerin saygınlığını kendileri yok ederler. O yüzden de bir arpa boyu yol alamayız. Ego sarhoşluğu kademe kademe esir almıştır çünkü. Ve yazık olur elbette memleketin kurumlarına. Dahası…. “Aldırmakla” olsa. Ne ala!!
Ekleme Tarihi: 20 Eylül 2023 - Çarşamba

“ALDIRIRIM SENİ…”

Parmağı görmüşsünüzdür ekranlarda.

Kızmış hakim keşifte.

“Aldırırım seni” diyor…

Aldıracağı, davanın tarafı…

Konuşmasına tahammül edememiş…

Oysa hakim nasıl olmalı; Mecele’den alıntılayarak hukuk fakültelerinde anlatır öğretim üyeleri.

(Mantar gibi biten hukuk fakültelerinde, olmayan öğretim üyeleri ile mezun olan hukuk-lular bu devirde bilirler mi orası meçhul ama…)

Harikulade bir tariftir aslında:

Mecellenin 4'üncü bölümünün hâkimin vasıfları başlıklı 1 inci faslında, 1792'nci maddede “Hâkim, hakîm (bilge, hak ve adalet üzerine hükmedebilen), fehim (akıllı, zeki), müstakîm (doğru, dürüst), emin (güvenilir), mekîn (vakarlı, saygın) ve metin (sağlam, kendine güvenen) olmalıdır” denilmiştir.

(Mecelle, 1868-1876 seneleri arasında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından düzenlenen medeni hukuk kuralları kitabıdır. Tanzimat döneminin en önemli kanun kitabı olup Osmanlı modernleşmesinin kilometre taşlarındandır)

Bu tarifin içinde aslında ama açalım biraz, hakim aynı zamanda tahammüllü olmalıdır.

Kürsüye çıktığında veya herhangi bir keşif mahallinde vatandaşı ve sokağı unutmamalıdır.

Çeşit çeşit insan gelir mahkemeye; cahili, yaşlısı, hastası, okuma yazma bilmeyeni, çok bileni, kekemesi, kulağı ağır işiteni…

Hakim için sıradandır belki gelen giden ama vatandaş için büyük ve özel bir mekandır mahkeme.

Bazen dili tutulur, bazen çok konuşur, bazen araya girer.

Hakim tahammüllü olabilecek, vatandaş düzeyine inebilecek ki o kürsünün hakkını verebilsin ve Mecelle’nin tanımına uyabilsin.

Lakin gelin görün ki acı bir gerçek olarak altını özellikle çizelim; Mecelle nedir bilmeden mezun olan hukuk-lular var artık ülkemizde.

Velhasıl…

Dağıtmayalım konuyu.

Ne dedi Mecelle’nin tarifine uymayan hakim:

“Aldırırım seni”

Parmak da salladı.

Cuk oturdu.

Zaten bu topraklarda “aldırırım seni” modası geçmeyen bir söylemdir.

Makam ve güce sahipsen hemen “aldırabilirsin”

Hakim keşifte kızar aldırabilir.

Hakim duruşmada kızar aldırabilir.

Yetmez, kürsüden inip avukat döven hakim yazdı hukuk tarihi, daha ne?

Savcının kafası bozulur aldırır.

Hatta komşusuyla kavga eder, tipik komşuluk sorunu, aldırmakla tehdit eder.

Futbol oynayan savcı, rakip takımdaki oyun arkadaşıyla kavga eder aldırır.

Otopark kavgası olur aldırırlar.

Sadece yargı mensupları değil yanlış anlamayın.

“Aldırırım seni”nin mütemmim cüz’ü “sen benim kim olduğumu biliyor musun” repliğidir.

Birbirini tamamlarlar.

Milletvekili hem aldırabilir, hem kim olduğunu bilmemiz gerekir.

Polis, emniyet müdürü keza…

Güç, makam, devlet etiketi olan her kim varsa “aldırabilir” bizi.

Rahatlıkla da söyleyebilirler.

Sindirdiklerini sanırlar.

Çürük elmalarla tüm meslek gruplarını elbette itham edemeyiz ama mesleklerin saygınlığını kendileri yok ederler.

O yüzden de bir arpa boyu yol alamayız.

Ego sarhoşluğu kademe kademe esir almıştır çünkü.

Ve yazık olur elbette memleketin kurumlarına.

Dahası…. “Aldırmakla” olsa.

Ne ala!!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve balikesirartihaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.