Gelişmişlik ile ekonomi arasında çok yakın bir ilişki olduğunu vurgulamıştık.Ancak,gelişmiş ülke tanımı kriterleri zaman içinde değişimler göstermiştir.Önceleri bir ülkenin gelişmiş olduğunu gösteren kriterler bin kişiye düşen buzdolabı,çamaşır makinası,telefon,televizyon vesaire gibi ev eşyalarının sayılarının belli seviyelere ulaşması şeklinde tanımlanmıştır.Daha sonra bin kişiye düşen otomobil sayısı ölçü olarak alınmıştır.Bazı ülkelerde ise bin kişiye düşen doktor,mühendis,öğretmen sayıları gibi kriterler kabul edilmiştir.Fakat dünya ölçeğinde belli bir kriter kullanılamamıştır.Nihayet yetmişli yıllarda Birleşmiş Milletler toplantılarında yapılan tartışmalar sonucunda şu tanım oy birliği ile kabul edilmiştir:’’Gelişmişlik bir ülkenin problemlerini önem derecesine göre doğru sıralayabilmesi ve bunları önceliklerine göre çözebilmesidir.’’
Ekonomi konusunda da benzer ölçüler vardır.Örneğin en küçük ekonomi olan aile ekonomisinde, sınırlı bütçeyi kullanırken, harcamaları en rasyonel,yani en hesaplı ve en akıllı biçimde yapmak gerekir.Bunun için ihtiyaçları önem sırasına göre tesbit ederek planlamak ve özellikle temel ihtiyaçları karşıladıktan sonra diğer ihtiyaçlara bütçeden paylar ayırmak gerekmektedir.Beslenme,barınma ve giyim ekonomide insanlar için vazgeçilemeyecek üç temel ihtiyaç olarak belirlenmiştir.Bu üç temel ihtiyaç karşılandıktan sonra bütçenin kalanı ulaşım ,eğitim, kültür,eğlence vesaire gibi ihtiyaçlara da yine önem sırasına göre pay edilmelidir.Küçük bir işletme gibi kabul edilen aile bütçesi için ekonomi kurallarına uymak elbette son derece faydalı ve gerekli olduğu gibi,çok büyük bir işletme olan devlet için de ekonomi kurallarına uyan yönetim biçimi son derece önemlidir.Bir ailenin nasıl temel ihtiyaçları ve diğer önemli ihtiyaçları varsa,aynı şekilde bir devletin de temel fonksiyonları ve görevleri vardır.Adalet,güvenlik,sağlık,eğitim ve dış münasebetler bir devletin olmazsa olmaz temel görevleridir.Dolayısıyla devlet ülke kaynaklarını, yani bütçesindeki harcamalarını bu öncelikleri dikkate alarak planlamalıdır
Devletlerin önünde ekonomideki uygulamalarla ilgil tercihler ve seçenekler bulunmaktadır.Bu seçeneklerden en önemlileri ve dünyada uygulaması en yaygın olan ikisi, kapitalist ve komünist ekonomilerdir.Kapitalist ekonominin en gelişmiş örneği Amerika Birleşik Devletleridir.Bu ülkede tüm üretim ve sanayi kuruluşlarının sahibi özel sektör firmalarıdır.Devlet üretim,pazarlama ve satış hizmetlerini özel sektör kuruluşlarına bırakmıştır.Ancak,Devlet yüksek vergiler,cazip krediler ve diğer kanuni düzenlemelerle özel sektör yatırımlarını istediği alanlara yönlendirmekte ve böylece dolaylı olarak her türlü sanayi ve üretim faaliyetlerini hem kontrol hem de teşvik etmektedir.Komünist ekonomi modelinin en büyük örneği ise, eski adı Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği olan Rusya’dır.Kominist sistemde özel sektör yoktur. Tüm üretim,sanayi ve hizmet faaliyetleri devlet tarafından yapılmaktadır.Bu iki büyük ülke ekonomileri ve sanayileri gelişmiş ve güçlüdür,ama halkları için çağdaş medeniyetin getirdiği sosyal devlet ve adil gelir dağılımını sağlamada başarılı olamamışlardır.Oysa, Almanya,Fransa,
Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler bu iki ekonomik sistemin olumlu yönlerini ön plana çıkararak daha esnek bir uygulama ile sosyal devlet ve adil bölüşüm
konusunda daha başarılı olmuşlardır.Karma ekonomi olarak adlandırılan bu ara
sistemde Kamu İktisadi Teşekkülleri ile özel sektör kuruluşları rekabet ederek daha başarılı ve verimli olmuşlardır.Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk, çok önceden bu iki sistemin iyi ve sakıncalı taraflarını görerek, karma ekonomi sistemini tercih etmiştir.Doğru olan da bu karma ekonomi uygulamasıdır,çünkü zamanla , her iki sistemi uygulayan ülkeler de katı kuralları esneterek daha adil ve sosyal bir devlet olmak için daha liberal bir ekonomiye yönelmişlerdir.Zaten ekonomi bilimi de, katı kuralları değil ,daha esnek ve daha rasyonel yönetimi işaret etmektedir.
Bu kısa ekonomik değerlendirme çerçevesinde,yapılan yanlış uygulamalar nedeniyle faiz,döviz ve enflasyon kıskacında olan ekonomimizi düzlüğe çıkaracak tedbirleri sıralayabiliriz.
Anasayfa
Yazarlar
Alaiddin Sever
Yazı Detayı
Bu yazı 321+ kez okundu.
ZORDAKİ EKONOMİMİZ NASIL DÜZELİR -2-
Gelişmişlik ile ekonomi arasında çok yakın bir ilişki olduğunu vurgulamıştık.Ancak,gelişmiş ülke tanımı kriterleri zaman içinde değişimler göstermiştir.Önceleri bir ülkenin gelişmiş olduğunu gösteren kriterler bin kişiye düşen buzdolabı,çamaşır makinası,telefon,televizyon vesaire gibi ev eşyalarının sayılarının belli seviyelere ulaşması şeklinde tanımlanmıştır.Daha sonra bin kişiye düşen otomobil sayısı ölçü olarak alınmıştır.Bazı ülkelerde ise bin kişiye düşen doktor,mühendis,öğretmen sayıları gibi kriterler kabul edilmiştir.Fakat dünya ölçeğinde belli bir kriter kullanılamamıştır.Nihayet yetmişli yıllarda Birleşmiş Milletler toplantılarında yapılan tartışmalar sonucunda şu tanım oy birliği ile kabul edilmiştir:’’Gelişmişlik bir ülkenin problemlerini önem derecesine göre doğru sıralayabilmesi ve bunları önceliklerine göre çözebilmesidir.’’
Ekonomi konusunda da benzer ölçüler vardır.Örneğin en küçük ekonomi olan aile ekonomisinde, sınırlı bütçeyi kullanırken, harcamaları en rasyonel,yani en hesaplı ve en akıllı biçimde yapmak gerekir.Bunun için ihtiyaçları önem sırasına göre tesbit ederek planlamak ve özellikle temel ihtiyaçları karşıladıktan sonra diğer ihtiyaçlara bütçeden paylar ayırmak gerekmektedir.Beslenme,barınma ve giyim ekonomide insanlar için vazgeçilemeyecek üç temel ihtiyaç olarak belirlenmiştir.Bu üç temel ihtiyaç karşılandıktan sonra bütçenin kalanı ulaşım ,eğitim, kültür,eğlence vesaire gibi ihtiyaçlara da yine önem sırasına göre pay edilmelidir.Küçük bir işletme gibi kabul edilen aile bütçesi için ekonomi kurallarına uymak elbette son derece faydalı ve gerekli olduğu gibi,çok büyük bir işletme olan devlet için de ekonomi kurallarına uyan yönetim biçimi son derece önemlidir.Bir ailenin nasıl temel ihtiyaçları ve diğer önemli ihtiyaçları varsa,aynı şekilde bir devletin de temel fonksiyonları ve görevleri vardır.Adalet,güvenlik,sağlık,eğitim ve dış münasebetler bir devletin olmazsa olmaz temel görevleridir.Dolayısıyla devlet ülke kaynaklarını, yani bütçesindeki harcamalarını bu öncelikleri dikkate alarak planlamalıdır
Devletlerin önünde ekonomideki uygulamalarla ilgil tercihler ve seçenekler bulunmaktadır.Bu seçeneklerden en önemlileri ve dünyada uygulaması en yaygın olan ikisi, kapitalist ve komünist ekonomilerdir.Kapitalist ekonominin en gelişmiş örneği Amerika Birleşik Devletleridir.Bu ülkede tüm üretim ve sanayi kuruluşlarının sahibi özel sektör firmalarıdır.Devlet üretim,pazarlama ve satış hizmetlerini özel sektör kuruluşlarına bırakmıştır.Ancak,Devlet yüksek vergiler,cazip krediler ve diğer kanuni düzenlemelerle özel sektör yatırımlarını istediği alanlara yönlendirmekte ve böylece dolaylı olarak her türlü sanayi ve üretim faaliyetlerini hem kontrol hem de teşvik etmektedir.Komünist ekonomi modelinin en büyük örneği ise, eski adı Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği olan Rusya’dır.Kominist sistemde özel sektör yoktur. Tüm üretim,sanayi ve hizmet faaliyetleri devlet tarafından yapılmaktadır.Bu iki büyük ülke ekonomileri ve sanayileri gelişmiş ve güçlüdür,ama halkları için çağdaş medeniyetin getirdiği sosyal devlet ve adil gelir dağılımını sağlamada başarılı olamamışlardır.Oysa, Almanya,Fransa,
Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler bu iki ekonomik sistemin olumlu yönlerini ön plana çıkararak daha esnek bir uygulama ile sosyal devlet ve adil bölüşüm
konusunda daha başarılı olmuşlardır.Karma ekonomi olarak adlandırılan bu ara
sistemde Kamu İktisadi Teşekkülleri ile özel sektör kuruluşları rekabet ederek daha başarılı ve verimli olmuşlardır.Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk, çok önceden bu iki sistemin iyi ve sakıncalı taraflarını görerek, karma ekonomi sistemini tercih etmiştir.Doğru olan da bu karma ekonomi uygulamasıdır,çünkü zamanla , her iki sistemi uygulayan ülkeler de katı kuralları esneterek daha adil ve sosyal bir devlet olmak için daha liberal bir ekonomiye yönelmişlerdir.Zaten ekonomi bilimi de, katı kuralları değil ,daha esnek ve daha rasyonel yönetimi işaret etmektedir.
Bu kısa ekonomik değerlendirme çerçevesinde,yapılan yanlış uygulamalar nedeniyle faiz,döviz ve enflasyon kıskacında olan ekonomimizi düzlüğe çıkaracak tedbirleri sıralayabiliriz.
Ekleme
Tarihi: 12 Ocak 2022 - Çarşamba
ZORDAKİ EKONOMİMİZ NASIL DÜZELİR -2-
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.