Ekonominin zıddı israf olduğuna göre ekonomiyi düzeltme israfı önlemekle başlar.Bizim ekonomimizde israf o derece artmıştır ki buna ekonomide kara delikler adı verilmiştir,çünkü israfın sınırlarını belirlemek imkansız hale gelmiştir.Şu hususu hiçbir zaman akıldan çıkarmamak gerekir;ihtiyaçlar sonsuz,fakat kaynaklar sınırlıdır.Bu da ekonominin temel kuralıdır.Devlet planlama teşkilatları bu temel kuralı uygulamak ve kaynakları en rasyonel biçimde kullanabilmek için kurulmuştur.Bu nedenle yapılan çok büyük stratejik hatadan derhal dönülerek,kapatılmış olan Devlet Planlama Teşkilatının yeniden kurulması ekonomiyi düzeltmekte alınacak ilk ve olmazsa olmaz tedbir olacaktır.Çünkü ekonomi bir kişinin alacağı kararlarla yönetilemeyecek kadar karmaşık ve yüzlerce uzmanın işbirliğine ihtiyaç duyulan bir alandır.Böyle olmasa, ne ekonomi ve işletme fakültelerine, ne de çok çeşitli mühendislik fakültelerine gerek kalırdı.       En büyük karadeliklerden biri yazlık ve kışlık saraylar,lüks makam arabaları,kamu kuruluşları için kiralanan binalar gibi hesapsız kitapsız ve denetimsiz harcamalardır.Bunların yapılması ve bakımları için yapılan harcamalar çığ gibi büyümektedir.Dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan Amerika Birleşik Devletleri’nin cumhurbaşkanı sarayda değil,mütevazi bir evde görev yapmaktadır.White House yani Beyaz Ev adı verilen bu evin yerine saray,külliye gibi devasa binaların yapılması orada kimsenin aklına gelmemektedir.Öğle ki İngiltere parlemento binası yenileme projesi , israf olacağı ortak görüşü ile milletvekillerinin oyları ile reddedilmiştir. Almanya,Fransa,İngiltere ve Japonya gibi büyük ekonomilerde devlet adamları ,bakanlar ve cumhurbaşkanları kendi ürettikleri arabalar dışında makam arabaları kullanmazlar, yani yerli ve milli araba kullanırlar ve pahalı lüks makam arabası kullanmayı bir itibar meselesi saymazlar. Üstelik bu büyük zengin sanayi ülkelindeki makam arabalarının sayısı 5 ila 6 bin gibi çok mütevazi rakamlardır.Oysa ekonomik kıskaç içindeki Türkiye’de 140 bin gibi 20 kat fazla makam arabası olması akla ve bilime aykırıdır.Üstelik bu arabalar için istihdam edilen personel ve bakım masrafları tam anlamıyla ekonomik bir karadeliktir.Bu rakamların mutlaka makul ölçülere çekilmesi gerekir.     Ekonomimizdeki bir başka karadelik te dolar veya euro ile yapılan kamu ihaleleridir.Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde devletler milli para dışında bir yabancı para birimi ile ihale yapmazlar,çünkü devlet döviz kazanmaz ve döviz basmaz,kendi milli parasını basar ve onu harcar.Beş Avrupa üniversitesinde öğrenci araştırmacı ve hocalık yaptığım süre boyunca hiçbir kimseden döviz alma ve dövizden para kazanma gibi bir olaydan bahsedildiğini duymadım.Zaten bu ülkelerde kimse dövizle alış veriş yapamaz,dövizle ödeme yapmak istediğinizde sizi hemen paranızı bozdurmak üzere bankaya gönderirler.Dolayısıyla,dövizle hastaneler,havaalanları,otoyollar ve köprülerin yaptırılması akla, acaba devletimiz dolar mı basıyor sorusunu getiriyor.Çünkü hastane ,yol,köprü vesaire gibi tesisler döviz kazandırmaz,bu tesislerden yararlananlar vatandaşlar dolar değil TL ile ödeme yaparlar.Böylece ödemeleri dolarla garanti edilmiş yollar,köprüler,hastaneler ve havaalanları dolar yükseldikçe daha da büyüyen ekonomik kara deliklere dönüşür.Elbette korkunç bir israfa neden olan bu uygulamaya da bir an evvel son verilmesi gerekir.Zira zararın neresinden dönülürse dönülsün yine kardır diyor atalarımız.