Sokak hayvanları için evinin bahçesinden site yönetimine ilginç bir yolla seslendi

Ayvalık’ta emekli öğretmen Sabahattin Çam ve eşi Birsen Çam 12 yıldır ikamet ettikleri Sahilkent Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi 33. Sokak’ta bulunan evlerinde sahipsiz sokak hayvanlarını besledikleri için site yönetimiyle mahkemelik oldu. Sahipsiz sokak hayvanları için evinin bahçesinin hemen yanındaki ortak alanda küçük bir barınak yapmasının ardından 3 yıl süren hukuk savaşını kazanan Sabahattin Çam, haklılığını site yönetimine duyurmak için ilginç bir yol seçti. Yasal mercilerden aldığı izinlerle, jandarmanın aldığı güvenlik tedbirleri eşliğinde evinin bahçesine kurduğu ses yayın sistemiyle, eşiyle birlikte kendi ceplerinden yaptıkları harcamalarla sadece Allah rızası için besledikleri ve yaşatmaya çalıştıkları sokak hayvanları konusunda sadece site yönetimine değil, tüm insanlığa örnek bir ders veren Çam, bu süreçte yaşadıklarını düzenlediği basın toplantısında anlattı. Yaklaşık 13 yıldan bu yana satın aldıkları evde ikamet ettiklerini belirten Sabahattin Çam, “Eşimle ben sahipsiz sokak hayvanlarına sokakta bakmaktayız. Bakmış olduğumuz hayvanlar da bizim kendimize ait hayvanlar değil. Küçük kedilerin yine kendileri gibi sokak hayvanları olan köpekler tarafından parçalanarak öldürülmesi riskine karşı şu anda içinde bulunduğumuz alanı site yönetiminden koruma alanı olarak talep ettik. Onlar da önce yer olmadığını sonra da kendi evimizin hemen önündeki bu alanı kullanabileceğimizi söylediler. Biz de buraya bir çit çekip, bu hayvanların yağışlı havalarda korunabilecekleri bir yağmurluk yaptık. Süreç içerisinde bir takım şikayetler olunca konu, genel kurul toplantısına taşındı. O toplantıda uğradığımız hakaretlerin kayıtları da elimizde mevcuttur” dedi. “Hiçbir hayvan bir çuvala koyup bir başka yere götürülemez” 5199 sayılı Hayvan Hakları Koruma Kanununun, sahipsiz hayvanların yaşama haklarını yasal güvence altına aldığına işaret Sabahattin Çam, “Üstelik önümüzdeki günlerde yürürlüğe girecek ve kapsamı genişletilecek ve tamamen koruma kalkanı haline getirilecektir. Çünkü bu dilsiz hayvanlar kendi haklarını savunamayacakları için hayvan severlerin o canlıları doyurmak ve sulamak gibi bir hakkı kanun tarafından güvence altına alınmıştır. Sahipsiz hayvanlarla ilgili her türlü işlem, yasanın uygulayıcısı olan valilik, il çevre müdürlükleri, orman su işleri müdürlükleri ve belediyelere verilmiştir. Belediyeler dışında hiçbir kurum ve kuruluş sahipsiz hayvanlara müdahale edemez, toplayamaz ve bir yerden bir başka yere taşıyamaz. Yani burada birilerinin istediği gibi ‘Bunları toplayıp, bir çuvala koyacaksın ve atacaksın’ şeklindeki gibi tehditlerde bulunamaz. Belediyelerin toplayıp rehabilite ettikleri hayvanların bile alındıkları yere bırakılmaları esastır. Hiçbir hayvanın yeri değiştirilemez. Alıştığı ve yaşadığı yerde yaşamaları kanunlarla desteklenir. Sitemiz ve diğer sitelerin hayvanların doğal yaşamlarının olduğu bölgelere kurulmuştur. Yaşam alanlarını gasp ettiğimiz, yerine beton bloklar diktiğimiz, her yeri asfalt yaptığımız bu ortamda bu hayvanlara gidecek yer bırakmadığımız da bir gerçektir. Gerek insani, gerekse de yasal anlamda bu hayvanlarla birlikte yaşamak zorundayız” diye konuştu.